
İzmir'in Buca ilçesi adeta bir çöplüğe dönmüş durumda. Sokaklar öyle kötü ki, insanın midesi bulanıyor. Bucalılar ise artık dayanamıyor—CHP'li belediyeye olan öfkeleri zirveye ulaşmış durumda.
Durum o kadar vahim ki, çöp konteynerleri ağzına kadar dolmuş, etrafa yayılan çöpler caddeyi istila etmiş. "Yazıklar olsun!" diye haykırıyor vatandaşlar. Kimi "Fareler basacak bu sokaklara" diye endişelenirken, kimi de "Kusacak gibiyim, bu kokuya dayanamıyorum" diye isyan ediyor.
Belediye Nerede?
Peki ya belediye? Sanki ortadan kaybolmuşlar. Bucalılar, sosyal medyada çığlık çığlığa: "Bu nasıl hizmet anlayışı?" diye soruyorlar. Haklılar da. Sonuçta vergilerini ödüyorlar, karşılığında temiz bir çevre beklemek en doğal hakları.
Ortalık öyle berbat ki, insan yürümekte zorlanıyor. Çöp torbaları patlamış, atıklar her yana saçılmış. Düşünsenize, sıcakta çürüyen çöplerin kokusuyla nasıl baş edersiniz? İnsanın sinirleri altüst oluyor.
Vatandaşın Sesi: "Artık Yeter!"
Bucalıların sabrı tükenmiş. "Belediyeye yazıklar olsun!" diyorlar. Hakaretler, sitemler, isyanlar... Hepsi birbirinden haklı. Kimi diyor ki: "Bu görüntüler insanlık ayıbı." Başka biri ekliyor: "Seçim zamanı vaatler boldu, peki ya şimdi?"
Belediye yetkilileri ise ortada yok. Sanki Buca'nın sorunları onları ilgilendirmiyor. Vatandaşlar çaresiz—çöpleri kendi başlarına temizlemeye çalışıyorlar ama nafile. Sorun sistemik, çözüm ise belediyeden gelmeli.
Bu arada, hijyen endişesi de cabası. Fareler, böcekler, mikroplar... Salgın riski bile var. Bucalılar "Sağlığımızla oynuyorlar" diye hayıflanıyor. Sormazlar mı adama: Bu nasıl bir hizmet anlayışı?
Kısacası, Buca'da durum içler acısı. CHP'li belediye vatandaşın temel ihtiyacını karşılamaktan aciz. Bucalılar ise çözüm bekliyor—hem de acilen!