Gediz'de durumlar hiç de iç açıcı değil. CHP'li belediyenin gündeme getirdiği mezarlık projesi, köylülerin adeta kanını kaynatmış durumda. İşin özü şu: Belediye, yeni mezarlık alanı için gözünü köylünün tarım arazilerine ve meralarına dikmiş.
Ve köylüler buna son derece haklı olarak karşı çıkıyor. "Bizim geçim kaynağımız bu topraklar" diyorlar, "Burası bizim ekmeğimiz, aşımız."
Köylü Ayağa Kalktı: "Topraklarımız Elimizden Alınıyor"
Durum o kadar ciddi ki, köylüler seslerini duyurmak için harekete geçmiş. Belediye meclis toplantısına akın eden vatandaşlar, "Tarım arazilerimizi ve meralarımızı vermeyeceğiz" diye haykırıyor. Yüzlerindeki öfke ve endişe, durumun vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Orada bulunanlardan biri şöyle diyor: "Bu topraklar atalarımızdan bize miras. Çocuklarımızın geleceği burada. Nasıl veririz?" Gerçekten de haklı bir soru. Köylünün toprağı, şehirli için sadece bir arsa değil sonuçta.
Belediye Ne Diyor?
Belediye tarafından yapılan açıklamalarda, "imar planı değişikliği" gibi resmi ifadeler kullanılıyor. Ancak köylüler bu sözlere kanmıyor. "Bize danışılmadan karar verildi" diyorlar, "Bizim rızamız olmadan topraklarımız elimizden alınıyor."
Ortada ciddi bir iletişim kopukluğu olduğu aşikar. Belediye projeden bahsediyor, köylü ise geçim kaynağının elinden alınmasından endişe duyuyor. İki tarafın da farklı diller konuştuğu söylenebilir.
Peki Ya Çözüm?
Bu işin bir orta yolu yok mu? Köylüler haklı olarak diyor ki: "Mezarlık için başka yerler de var. Neden tarım arazilerimiz?" Belediye ise alternatif arayışında olduğunu iddia ediyor ama köylüler bu sözlere temkinli yaklaşıyor.
Gediz'de gerilim tırmanıyor. Köylülerin kararlı duruşu, belediyeyi masaya oturmaya zorlayacak mı? Yoksa bu durum daha büyük sorunlara gebe mi? Zaman gösterecek ama şu an için Gediz'de hava oldukça gergin.
Bu tür anlaşmazlıklar aslında Türkiye'nin birçok yerinde yaşanıyor. Yerel yönetimler proje yapmak isterken, vatandaşların haklarını ve geçim kaynaklarını koruma mücadelesi... İki tarafı da anlamak mümkün ama çözüm her zaman diyalogdan geçiyor.
