İşte size tam bir 'İstanbul dramı'... Karaköy'ün o tarihi dokusu içinde, tam beş yıldır bitmeyen bir inşaatın gölgesinde hayat mücadelesi veren esnafın hikayesi. CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2019'da başlattığı Mercan Katlı Otopark projesi, adeta bir kabusa dönüşmüş durumda.
Düşünsenize, beş yıl! Bir çocuk ilkokula başlar, mezun olur - bu sürede. Ama bu otoparkın inşaatı hâlâ sürüyor. Bölgedeki esnaf ise artık dayanacak gücü kalmadığını söylüyor. "Yeter!" diye haykırıyorlar adeta.
İş Yerleri Tek Tek Kapanıyor
Otopark çalışmaları yüzünden bölgede adeta bir 'kepenk indirme' hareketi başlamış. Kimi esnaf dükkanını tamamen kapatmış, kimi ise faaliyet alanını daraltmak zorunda kalmış. Mecburiyetten, anlayacağınız. Çünkü müşteri gelmiyor, gelen de iş yapamıyor.
Bir esnaf, "Bu neyin cezası?" der gibi anlatıyor durumu: "Beş senedir buradayız, her gün aynı manzara. Toz, toprak, gürültü... Müşteriler bize ulaşamıyor, ulaşan da çalışma şartlarından şikayet ediyor. Artık dayanacak halimiz kalmadı."
Belediye Ne Diyor?
Peki İBB'nin bu konuda bir açıklaması var mı? Görünen o ki, beş yıllık süreçte belediye yetkilileri defalarca 'tamamlanacak' vaadinde bulunmuş. Ama her seferinde tarih uzamış, uzamış, uzamış... Bugün hâlâ aynı noktadayız.
Aslında işin trajikomik yanı şu: Otoparkın bitmesi bölge trafiğine nefes aldıracak. Ama inşaatın kendisi şu an trafiği felç etmiş durumda. Yani çözüm üretmek için yapılan şey, sorunu daha da büyütmüş.
Bazı esnaf arkadaşlarımız ise işin bir başka boyutuna dikkat çekiyor: "Biz beş yıldır sabrediyoruz ama artık sabır taşı çatladı. Bu iş bitmeyecek mi? Belediye acaba unuttu mu bu projeyi?"
Peki Ya Çözüm?
Durum gerçekten vahim. Bölge esnafı adeta çifte darbe yiyor - bir yanda pandemi sonrası ekonomik sıkıntılar, diğer yanda bu bitmeyen inşaat. İnsan haklı olarak soruyor: Bu işin bir sonu gelecek mi?
Belediyenin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Yoksa Karaköy'ün o canlı ticari hayatı tarihe karışacak. Zaten kepenk indirenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Sonuç olarak, beş yıldır süren bu çile bitmeli. Hem esnaf için, hem İstanbul için. Umarım yetkililer bu sesi duyar ve gerekeni yapar. Çünkü sabrın da bir sınırı var!