
İzmir'in hareketli ilçesi Karşıyaka, bugün itibariyle ciddi bir belediye krizine uyandı adeta. Sabahın erken saatlerinde başlayan ve kimsenin beklemediği bir anda patlak veren eylem, kent sakinlerini hazırlıksız yakaladı.
Belediye işçileri -ki sayıları yüzlerle ifade ediliyor- artık dayanacak güçlerinin kalmadığını söylüyorlar. Haklılar mı? Bence kesinlikle evet. Yıllardır aynı sorunlar dönüp dolaşıyor: düşük ücretler, insanlık dışı çalışma saatleri ve bir türlü iyileştirilemeyen çalışma koşulları.
Peki Neler Oldu?
Olay şu: İşçiler sabah 07.00'de işbaşı yapmak yerine, belediye binası önünde toplandılar. Ellerinde dövizler, yüzlerinde ise kararlı ifadeler vardı. "Artık yeter!" diyorlardı adeta. Ve hakikaten de yeter olmuştu.
Sendika temsilcilerinin açıklamaları ise oldukça net: "Yönetimle aylardır süren görüşmelerden sonuç alınamadı. Bugün itibariyle süresiz eylem kararı aldık." Bu cümleler aslında her şeyi özetliyor aslında.
Kentte Hayat Durdu
Eylemin etkileri hemen hissedildi tabii. Şehrin dört bir yanındaki çöp konteynerleri dolup taşmaya başladı mesela. Sokak temizliği yapılamadığı için cadde ve sokaklar adeta çöplüğe dönmüş durumda. Toplu taşıma araçlarının temizliği de yapılamadı - ki bu pandemi döneminde ayrı bir risk oluşturuyor.
Park ve bahçelerin bakımı durdu, kamu binalarının temizliği yapılamadı. Kısacası, kentin temel işleyişi sekteye uğradı. Vatandaşlar ise haklı olarak endişeli. "Bu durum ne kadar sürecek?" sorusu herkesin aklını kurcalıyor doğal olarak.
Taraflar Ne Diyor?
Sendika yetkilileri oldukça kararlı konuşuyor: "Taahhütler yerine getirilene kadar eylem devam edecek." Belediye yönetiminden ise henüz resmi bir açıklama gelmiş değil - ki bu da ayrıca düşündürücü.
İşin ilginç yanı, benzer sorunların Türkiye'nin birçok belediyesinde yaşanıyor olması. Karşıyaka'daki bu eylem, aslında daha büyük bir sistem sorununun buzdağının görünen kısmı gibi.
Kent sakinleri ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım "İşçiler haklı, destekliyoruz" derken, diğerleri "Haklılar ama yöntem yanlış" diye düşünüyor. Hangisi doğru? Sanırım her iki tarafın da haklı olduğu noktalar var.
Sonuç olarak, Karşıyaka'da gerilim tırmanıyor. Eğer taraflar bir an önce masaya oturamazsa, bu krizin daha da büyümesi işten bile değil. Kentin normal hayatına dönmesi için herkesin akıl süzgecini çalıştırması gerekiyor - ve tabii ki biraz da empati yapması.