Manavgat siyasetinde adeta bir deprem yaşanıyor. Öyle ki, kimse böyle bir hamleyi beklemiyordu doğrusu. CHP'li Belediye Başkanı Şükrü Sözen, partisinden istifa ettiğini duyurdu ve herkesi şaşkına çevirdi.
Aslında olayın perde arkasına bakınca... Sözen'in bu kararı birdenbire almadığı anlaşılıyor. Belli ki uzun süredir içinde bir şeyler birikiyormuş. Kendi ifadesiyle, "parti içi demokrasi ve yönetim anlayışındaki farklılıklar" onu bu radikal karara zorlamış.
Bir anda değil, yavaş yavaş olgunlaşan bir karar
Sözen'in açıklamaları oldukça samimiydi. Şöyle diyordu: "Yaklaşık bir yıldır parti içindeki bazı uygulamalar ve anlayış farklılıkları beni rahatsız ediyordu." İnsan düşünmeden edemiyor - acaba hangi uygulamalar, hangi anlayış farklılıkları?
Belediye başkanlığı görevine ise sadık kalacağını özellikle vurguladı. "Seçmenime ve Manavgat halkına verdiğim sözlerin arkasında durmaya devam edeceğim" sözleri, aslında onun siyasete bakışını da özetliyor gibi.
Peki ya sonrası? İşte herkesin merak ettiği soru
Bu istifa, CHP içinde nasıl yankılanacak? Yerel siyasette denge değişir mi? Sözen bağımsız olarak mı devam edecek yoksa yeni bir parti arayışına mı girecek? Bütün bu sorular şu an havada uçuşuyor.
Manavgat halkının tepkisi de oldukça merak konusu. Seçmen, oylarıyla seçtikleri başkanın bu kararını nasıl karşılayacak? Bu, önümüzdeki günlerde daha net anlaşılacak.
Şükrü Sözen'in istifa mektubunda kullandığı şu ifadeler oldukça çarpıcı: "Bu karar, kolay alınmış bir karar değil. Ancak prensiplerim ve siyasi duruşum bunu gerektiriyor." Gerçekten de siyasette prensipler uğruna koltuğu riske atmak her babayiğidin harcı değil.
Bu gelişme, Türkiye siyasetinde parti içi demokrasi tartışmalarını da yeniden alevlendirebilir. Kim bilir, belki de buzdağının sadece görünen kısmıdır.
