
Gecenin karanlığında ansızın bastıran sağanak, adeta bir kabusa dönüştü. Sabahın ilk ışıkları ise geride bıraktığı yıkımı tüm çıplaklığıyla gösterdi—sanki doğa, bir gecede her şeyi alt üst etmek için öfkesini kusmuştu.
Yollar çamur deryasına dönmüş, evlerin giriş katları sular altında kalmıştı. Birkaç saat öncesine kadar hayatın aktığı sokaklar, şimdi terk edilmiş bir film setini andırıyordu. "Dün akşam burada çocuklar oynuyordu," diye fısıldadı yaşlı bir adam, elindeki çamurlu ayakkabıyı göstererek.
Enkaz Arasında Umut Arayışı
Kurtarma ekipleri, gün doğar doğmaz çalışmalara başladı. İş makinelerinin gürültüsü, kuş seslerinin yerini almıştı. Kimi evlerde su seviyesi bir buçuk metreyi bulurken, ahşap yapılar adeta bir kibrit çöpü gibi dağılmıştı.
- 15'ten fazla ev kullanılamaz hale geldi
- Onlarca aracın hurdaya dönüştüğü belirtildi
- Elektrik ve su kesintileri devam ediyor
Bölge sakinlerinden Hatice Teyze, "60 yıldır buradayım, böylesini görmedim," derken sesi titriyordu. Yanıbaşındaki komşusunun bahçesinde biriken çamur, neredeyse bahçe duvarının yüksekliğine ulaşmıştı.
Yetkililerden Açıklama
Belediye yetkilileri, afet bölgesinde incelemelerde bulundu. "Önceliğimiz can güvenliği," diyen Başkan Yardımcısı, yardım ekiplerinin seferber edildiğini duyurdu. Ancak bazı vatandaşlar, "Geçen yıl da aynı şey oldu," diyerek önlemlerin yetersiz olduğunu savundu.
Meteoroloji ise önümüzdeki günler için yeni yağış uyarısı yaptı. Uzmanlar, "Toprak doygunluğa ulaştı," diyerek yeni seller konusunda uyardı. Peki, bu felaket bize ne öğretti? Ya da ders almayı ne zaman öğreneceğiz?