
İstanbul'un sahilleri, orman kenarları ve halka açık alanları son zamanlarda adeta karavan akınına uğradı. Öyle ki, şehrin dört bir yanında konuşlanan bu gezgin evler, hem görüntü kirliliği hem de çevre sorunlarına yol açmaya başladı.
Peki yetkililer bu duruma kayıtsız mı kaldı? Hiç sanmıyorum. İstanbul Valiliği, artan şikayetler ve yaşanan düzensizlikler üzerine harekete geçmekte gecikmedi. Beklenen adım nihayet geldi: 'Karavanların Park Edilmesine İlişkin Genelge'.
Peki Bu Genelge Ne Getiriyor?
Öncelikle, valilik bu genelgeyle belediyelere çok önemli bir görev yüklüyor. Artık karavanların nerede, nasıl ve ne kadar süreyle park edebileceği net kurallara bağlanıyor. Kısacası, 'istediğim yere çeker, istediğim kadar kalırım' dönemi sona eriyor.
Belediyeler, kendi sorumluluk alanları içinde karavanların park edebileceği özel alanlar belirlemek zorunda. Yani ara sokaklara, sahil şeritlerine veya koruma altındaki ormanlık alanlara rastgele park etmek tarihe karışıyor.
Çevre ve Güvenlik Endişesi
Aslında bu genelgenin altında yatan en büyük sebep, çevre kirliliği ve kamu güvenliği. Kontrolsüzce park eden karavanlar, atık su ve çöp sorunu yaratıyor. Ayrıca, doğal yaşam alanlarını ve halkın ortak kullanım alanlarını işgal ediyorlar.
Valilik, bu düzensizliğin önüne geçmek için oldukça kapsamlı bir düzenlemeye imza attı. Artık karavan sahipleri, belediyelerin gösterdiği özel alanlarda konaklayabilecek. Kurallara uymayanlara ise cezai işlem uygulanacak.
Bu genelge, sadece bir park düzenlemesi değil; aynı zamanda İstanbul'un doğal güzelliklerini korumak ve halkın huzurunu sağlamak adına atılmış çok önemli bir adım. Umarım belediyeler de bu konuda gereken hassasiyeti gösterir.