Ankara'da adalet tarihine geçecek bir skandal daha yaşandı. CHP'li eski belediye başkanı, tam da söylentilerin dolaştığı o iddiaların gerçek olduğunu kanıtlarcasına tutuklandı. Üstelik rakam da az buz değil - tam 3 milyon lira!
Olay öyle sıradan bir yolsuzluk vakası değil. Belediye başkanının -ki ismi şu an mahkeme süreci devam ettiğinden açıklanamıyor- inanılmaz bir cüretle hareket ettiği iddia ediliyor. Kendisine gelen bir iş insanına, tam 10 bin metrekarelik bir arsayı rüşvet karşılığında tahsis etmekle suçlanıyor. Bu kadar büyük bir alan, hem de başkanın koltuğunda oturduğu dönemde!
İşte O Çarpıcı Para Transferi
Savcılık iddianamesinde yer alan bilgilere göre, rüşvetin tam 1 milyon liralık kısmı nakit olarak elden teslim edilmiş. Geri kalan 2 milyon lira ise -inanması güç ama- banka hesapları üzerinden aktarılmış. Para trafiğinin bu kadar açık olması, olayın vahametini bir kat daha artırıyor doğrusu.
Düşünsenize, belediye başkanı makamında otururken, hem de seçilmiş bir temsilci olarak böyle bir işe kalkışmak... Siyasetin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Halkın vergileriyle işleyen kurumların nasıl kişisel çıkarlar için kullanılabildiğinin acı bir örneği.
Savunma ve Karar
Mahkeme salonunda yaşananlar da oldukça dramatikti. Eski başkan, kendisine yöneltilen suçlamaları şiddetle reddetti. "Ben masumum, bu bir komplo" dese de, deliller ağır bastı. Savcının tutuklama talebi hakim tarafından kabul edildi.
Nihayetinde, "suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu" gerekçesiyle tutuklanma kararı çıktı. Şimdi eski başkan, yargılanmayı beklerken cezaevinde kalacak. Siyasi kariyerinin de bu skandalla birlikte sona erdiği aşikar.
Bu olay, Türkiye'deki yolsuzlukla mücadele konusunda aslında çok şey söylüyor. Demek ki kim olursa olsun, makam mevki tanımadan adalet işliyor. Umarım bu durum, benzer düşüncedeki diğer siyasetçilere de ibret olur.