Güneşli bir Muğla sabahında, şehrin sakin temposunu altüst eden bir iddia düştü ortalığa. Kimi inanmakta zorlandı, kimi ise "bekliyordum zaten" der gibi başını salladı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in adının karıştığı, rüşvetle ilgili sarsıcı iddialar her yeri sarıverdi.
Olayın merkezinde, belediye başkanının -iddiaya göre- rüşvet karşılığında bir daire satın aldığı iddiası var. Evet, yanlış duymadınız. Tam da şu sıralar herkesin diline dolanan o konu bu işte.
İddialar Nasıl Ortaya Çıktı?
Her şey, bir anda sosyal medyada alevlenen dedikodularla başladı aslında. İnsanlar birbirine fısıldıyordu önce, sonra fısıltılar gürültüye dönüştü. İddiaya göre belediye başkanı, yapılan bir iş karşılığında kendisine "teşekkür" amaçlı bir daire almış. Tabii bu "teşekkür"ün boyutları kimilerine göre oldukça yüksekmiş.
O daire meselesi... İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba nasıl bir daireydi? Kaç metrekare? Manzarası nasıldı? Bu sorular belki önemsiz görünebilir ama işin can alıcı noktası aslında tam da burada gizli.
Belediye'den Sessizlik
En ilginç olanı da şu: Tüm bu iddialar ortalıkta dolaşırken, belediye tarafından resmi bir açıklama gelmedi henüz. Bu sessizlik, bazılarına göre "suçluluk" işareti, bazılarına göre ise "iddiaların asılsız olduğunun kanıtı".
Kim bilir, belki de yarın sabah her şey netleşecek. Ya da belki bu sis perdesi aylarca sürecek. Siyaset dünyasında böyle şeyler olur çünkü - bazen gerçekler gün yüzüne çıkar, bazen de çıkmaz.
Muğla halkı ise ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim "Muhittin Böcek böyle bir şey yapmaz" diye diretirken, diğer kesim "artık hiçbir şeye şaşırmıyorum" tavrı takınıyor. Ortada somut bir delil yok ama dedikoduların gücü bazen delillerden daha etkili olabiliyor maalesef.
Peki Ya Sonrası?
Eğer iddialar doğru çıkarsa, bu sadece bir belediye başkanının değil, tüm bir şehrin kaderini etkileyecek. Zaten gergin olan siyasi ortam iyice kızışacak. Yanlış çıkarsa? O zaman da iftiraya uğrayan bir siyasetçinin hikayesi olarak kalacak tarihte.
Şu an için herkesin merakla beklediği tek şey var: Resmi bir açıklama. Çünkü bu tür iddialar, havada kaldığı sürece hem siyasetçiye hem de şehrin itibarına zarar veriyor. Umarım en kısa sürede gerçek ortaya çıkar da, insanların kafasındaki soru işaretleri silinir.
Son düşüncemi söyleyeyim: Türkiye'de siyaset zor zanaat. Bir gün zirvede oluyorsunuz, ertesi gün kimse yüzünüze bakmak istemiyor. Muhittin Böcek için de zor günler başlamış olabilir - ya da belki sadece geçici bir fırtınadır bu, bilemiyorum.