Heyecan dorukta! İstanbul'un en renkli, en enerjik ve belki de en kalabalık spor organizasyonu olan İstanbul Maratonu için 2025 takviminde yerini çoktan aldı. Şehrin iki yakasını birleştiren, binlerce sporcunun adımlarıyla İstanbul'u titretecek o muazzam gün, 2 Kasım 2025 Pazar sabahı erken saatlerde start alacak.
Peki bu dev organizasyonda trafik nasıl etkilenecek? Hangi caddeler, hangi sokaklar koşuculara tahsis edilecek? İşte size tam liste...
Ana Güzergah ve Kapanacak Yollar
Maratonun kalbi, her zamanki gibi Boğaziçi Köprüsü'nde atacak. O sabah, güneş doğarken binlerce koşucu Asya'dan Avrupa'ya adımlayacak. Bu muhteşem manzaraya şahit olmak isteyenler için köprü, belirli saatler arasında tamamen koşuculara ait olacak.
Köprüden sonra koşucuları hangi yollar bekliyor? Şöyle ki:
- Boğaziçi Köprüsü: Sabahın erken saatlerinden itibaren her iki yönde de trafiğe kapanacak. Bu kapalılık, organizasyonun güvenliği için kritik önem taşıyor.
- Dolmabahçe - Kabataş Aksı: Sahil yolu, koşucuların ana arterlerinden biri olacak. Bu bölgede trafik akışı ciddi şekilde kısıtlanacak.
- İstiklal Caddesi: Tarihi cadde, o gün alışılagelmiş kalabalığına koşucuları da ekleyecek. Yayalar için açık olsa da araç trafiği tamamen duracak.
- Sultanahmet Meydanı: Finale yakın bölgelerden biri olan bu tarihi mekan, seyircilerle dolup taşacak.
Bu kadar çok yol kapalıyken "Aman, ben nasıl gideceğim?" diye endişelenmeyin. İBB, alternatif güzergahları ve toplu taşıma seçeneklerini önceden açıklayacak. Metro, metrobüs ve deniz yolu seferlerinde artış olması bekleniyor. Yani, biraz planlı hareket ederseniz maraton keyfiniz kabusa dönüşmez.
Maratonun Ruhu ve Şehirdeki Yankıları
İstanbul Maratonu sadece bir koşu etkinliği değil, adeta bir şenlik! Profesyonel atletlerin yanı sıra, amatör ruhlu binlerce insan, kimi bir hayal için, kimi sağlık için, kimi de sadece o muhteşem atmosferi solumak için katılıyor. Cadde kenarlarında tezahürat yapan, destek veren İstanbulluların enerjisi, koşuculara inanılmaz bir motivasyon kaynağı oluyor.
Bazıları için bu maraton, kişisel bir meydan okuma. "Ben de yapabilirim" diyenlerin, kendi sınırlarını zorlayanların günü. Kimi ilk kez katılacak, heyecandan uyuyamayacak. Kimi için ise bu, bir gelenek artık. Her yıl, o pazar sabahı, İstanbul'un sokaklarında olmak bir ritüel.
Şehir, bu büyük organizasyon için adeta nefesini tutuyor. Trafikteki aksaklıklar, yollardaki kapanmalar belki can sıkıcı olabilir ama şehrin ruhuna kattığı bu enerji ve birleştirici güç, tüm olumsuzlukları unutturuyor. İstanbul, o gün sadece bir ulaşım ağı değil, dev bir spor sahasına dönüşüyor.
Son bir not: Eğer katılmayı düşünüyorsanız, kayıtların ne zaman açılacağını takip etmeyi unutmayın. Çünkü bu maratona katılmak, İstanbul'u hiç olmadığı bir şekilde deneyimlemek demek. Ve inanın, o anı yaşamak, tüm hazırlığa değer.
