Havalar soğumaya başladığında, normal insanlar sıcak evlerine çekilirken, bazıları tam tersine dağların zirvesine koşuyor. İşte o cesur ruhlardan bahsediyoruz! Erciyes Dağı, 28-30 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan Ultra Maraton ile adeta sporculara meydan okuyor.
Üçüncü kez düzenlenen bu organizasyon -inanın bana- geçen yıllara göre çok daha iddialı. Organizasyon komitesi, "Bu yıl her şey daha profesyonel" diyor ve ekliyor: "Katılımcı sayısında ciddi artış bekliyoruz."
Zirveye Doğru Soluksuz Bir Mücadele
Maratonun rotası öyle basit değil. Sporcuları tam 63 kilometrelik bir parkur bekliyor -ki bu mesafe İstanbul'da bir sahil boyu koşmaya hiç mi hiç benzemiyor. Rakım farkı deseniz, 1800 metreden 3917 metreye çıkış... Nefesiniz yetecek mi? İşte asıl soru bu!
Parkur üç ana bölümden oluşuyor:
- Tekir Kapı'dan başlayan ilk etap (ki bu kısım görece "kolay" sayılıyor)
- Hacılar Hacılar derken zorlanacağınız orman yolları
- Ve nihayet zirveye varmak için son mücadele
Kış koşulları da işin tuzu biberi tabii. Kar, buz, rüzgar -hepsi bir arada. Ama şu var ki, manzara o kadar güzel ki, tüm zorluklara değiyor desem yalan olmaz.
Kimler Katılabilir?
"Ben de gelirim" diyenlere küçük bir uyarı: Bu iş öyle her babayiğidin harcı değil. Daha önce en az 40 kilometrelik bir maraton koşmuş olmanız şart. Ya da dağ koşusu tecrübeniz varsa, tamam, sizi de alabilirler.
Kayıtlar için son tarih 15 Kasım -geç kalmayın derim. Ücreti soracak olursanız, erken kayıtta 500 TL, geç kayıtta 750 TL. Bence erken kayıt daha mantıklı, ne dersiniz?
Organizatörlerin söylediğine göre, bu yılki maraton sadece bir yarış değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir festival havasında geçecek. Katılımcılara özel hediyeler, madalyalar ve -en önemlisi- unutulmaz anılar vaat ediyorlar.
Dağ koşusu sevenler için söylüyorum: Erciyes, bu kasım ayında sizleri bekliyor. Zirveye çıkmak için hazır mısınız?
