Houston'da hava farklı bu sezon. Gerçekten farklı. Alperen Şengun artık sadece umut vaat eden genç bir yetenek değil - takımın yüzü, kalbi ve şimdi de resmi kaptanı.
"Yüzük istiyorum," diyor ve bunu söylerken gözlerindeki o kararlı ifadeyi görmeniz lazım. Bu sadece bir hedef değil, adeta bir ihtiyaç. NBA'de dördüncü yılına girerken, artık 'potansiyel' kelimesinden sıkıldığını hissediyorsunuz.
Kaptanlık Yıldızı Parlatacak
Takım kaptanlığına getirilmesi... Bu, onun için sadece bir onur değil. Aslında her şeyi değiştiren bir sorumluluk. Koç Ime Udoka'nın güveni o kadar büyük ki, Şengun artık sahada takımın uzantısı gibi.
Peki bu yeni rol onu nasıl etkileyecek? Bana kalırsa tam da ihtiyacı olan şey bu. Oyun kurucu bir pivot olarak zaten takımı yönetiyordu, şimdi bunu resmi olarak da yapacak.
Rakamlar Konuşuyor Ama...
Geçen sezonki istatistikleri hatırlayalım: 21.1 sayı, 9.3 ribaunt, 5.0 asist. Muhteşem, değil mi? Ama Şengun için asıl mesele rakamlar değil artık. Takım başarısı. Houston Rockets'ın playoff hayali.
Takım arkadaşı Jalen Green'in dediği gibi, "O bizim motorumuz." Ve bu motor bu sezon daha yüksek devirde çalışacak gibi görünüyor.
Yaz Antrenmanlarındaki Değişim
Yaz boyunca neler yaptı derseniz... Üçlük yüzdesini geliştirdi, savunmada daha etkili olmak için çalıştı, liderlik becerilerini incelikle işledi. Ama en önemlisi - fiziksel olarak daha da güçlendi.
NBA'de pivot olmak kolay değil. Her gece en iyilerle mücadele etmek zorundasınız. Ve Alperen, artık bu mücadelenin tam ortasında.
Hayal mi, Gerçekçi Hedef mi?
Şampiyonluk yüzüğü... Bu hedef kulağa iddialı geliyor, biliyorum. Ama NBA tarihi bize şunu öğretti: Büyük düşünmeyenler asla büyük başaramazlar.
Houston bu yaz kadrosunu güçlendirdi, genç çekirdek daha deneyimli hale geldi ve Batı Konferansı'nda sürpriz yapma potansiyelleri var. Belki bu yıl değil ama yolculuk başladı.
Alperen'in kendine olan güveni ise göz kamaştırıcı. "Hedefimiz playoff," diyor ama gözlerinde çok daha fazlasını okumak mümkün.
Türk basketbolu adına gurur verici bir hikaye bu. Bir Anadolu çocuğu, dünyanın en zor liginde takım kaptanlığına yükseliyor ve en büyük hayalinin peşinden gidiyor.
Sezon açılırken tek soru şu: Bu hikayenin sonunda o yüzük parmağına takılacak mı? Zaman gösterecek ama mücadelesini izlemek bile başlı başına bir keyif olacak.