Vallahi bu sefer işler ciddiye bindi. Anadolu Efes, İspanya'nın Bask Bölgesi'nde, Baskonia'ya karşı adeta ateşten gömleği giymişti. Fernando Buesa Arena'da oynanan maç, basketbol severlere unutulmaz anlar yaşattı.
İlk çeyrekte sanki biraz uyku modundaydı mavi-beyazlı ekip. Baskonia, evinin avantajını kullanarak 23-18 öne geçti. Ama kimse yanılmasın - bu Efes'in sonu değildi. Aksine, tam da böyle anlarda kıvılcım çakıyor bu takım.
Dönüm Noktası: İkinci Periyot
İkinci çeyrekte oyunun rengi değişti. Shane Larkin, sanki elinde sihirli değnek varmışçasına sahaya yayıldı. Adamımız üst üste sayılarla takımını adeta sırtladı. Beaubois da yanında harikalar yaratıyordu. İkili, Baskonia savunmasını çaresiz bırakan bir performans sergiledi.
Savunma? Ah, savunma deseniz... Efes, bu alanda gerçekten takım halinde çalıştı. Rakibin hücum düzenini bozmak için her şeyi yaptılar. Zor şutlar attırdılar, top çaldılar, bloklar koydular. Bu çaba olmasaydı, galibiyet gelir miydi acaba?
Son Periyotta Yaşananlar
Maçın son bölümünde gerilim tavan yaptı. Baskonia, evinde kaybetmek istemiyordu tabii. Ateşli taraftarlarının desteğiyle son bir hamle yaptılar. Ama Efes soğukkanlılığını korumayı bildi.
Son iki dakika... Sanki zaman durmuş gibiydi. Her pozisyon, her şut, her serbest atış altın değerindeydi. Larkin ve Beaubois, kritik anlarda devreye girerek takımlarını galibiyete taşıdı. 82-78'lik skor, İspanya'ya gelen Türk taraftarları sevinçten uçurdu.
Bu galibiyet, Efes için sadece bir maç kazanmaktan çok daha fazlası. Zorlu bir deplasmanda, baskı altında karakter gösterdiler. EuroLeague yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olabilir bu sonuç.
Peki bundan sonra ne olacak? Takım bu performansı sürdürebilecek mi? Bunu zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebilirim: Bugünkü mücadele ruhuyla giderlerse, kimseye eyvallahları yok.