İnanılmaz bir geceydi Berlin'de. Anadolu Efes, EuroLeague'de son dönemdeki inişli çıkışlı performansının üzerine adeta bir çizgi çekti. ALBA Berlin'e karşı oynadıkları oyun, tam bir basketbol şöleniydi – hem savunmada hem de hücumda neredeyse kusursuzdular.
Maçtan sonra kameraların karşısına geçen Ergin Ataman'ın yüzündeki o hafif gülümseme, her şeyi anlatıyordu aslında. "Bugün takım olarak çok iyi bir performans sergiledik" demesi, belki de gecenin en mütevazı açıklamasıydı. Çünkü sahada izlediğimiz şey, 'iyi'nin çok daha ötesindeydi.
Savunma ve Hücumdaki Kusursuz Denge
İlk çeyrekte biraz tökezleseler de – ki bu tipik bir Efes başlangıcıdır artık – ikinci periyottan itibaren makineyi çalıştırmayı başardılar. Larkin ve Beaubois, adeta birer silahşör gibi sahada dolanırken, Clyburn'un fiziksel gücü karşısında Berlin'in yapabileceği pek bir şey yoktu. Doğrusu, Alman ekibi çaresiz kaldı.
Ataman'ın dediği gibi, "Savunmada çok agresif ve organizeydik". Top çalma sayıları (11) ve bloklar (5) bu sözleri doğrular nitelikte. Hücumda ise 23 asistlik bir akıcılık... Bu, takım basketbolunun neredeyse mükemmel bir örneğiydi.
Play-Off Yolundaki Kritik Viraj
Bu galibiyet, sadece bir istatistikten ibaret değil. Efes için bir dönüm noktası olabilir. Şu play-off yolunda her galibiyet altın değerinde – hele ki deplasmandaysanız. Ataman'ın da altını çizdiği gibi, "Zorlu bir sezon geçiriyoruz ama bu zafer moral oldu".
Peki sırada ne var? Tabii ki dev bir sınav daha: Monaco. Ataman'ın uyarısı net: "Monaco maçı çok önemli, kendi sahamızda kazanmalıyız". İşte o zaman play-off biletini cebe indirme yolunda ciddi bir adım atmış olacaklar.
Berlin'de sergilenen oyun, taraftarlara şu mesajı verdi: "Biz hâlâ bu ligdeyiz ve mücadeleye devam ediyoruz". Bakalım Efes, bu performansıyla geri kalan maçlarda da aynı karakteri sergileyebilecek mi? Cevabını hep birlikte göreceğiz.
