Dün gece öyle bir basketbol şöleni yaşandı ki, Beşiktaş taraftarı bayram etti diyebilirim. Siyah-Beyazlı ekip, FIBA Europe Cup'ta karşısına çıkan Fransız temsilcisi Saint-Quentin'i adeta hallaç pamuğu gibi attı. Evet, yanlış duymadınız - tam 30 sayılık fark!
Maçın ilk periyotlarından itibaren Beşiktaş'ın oyun hakimiyeti gerçekten göz kamaştırıcıydı. Fransız ekibi ne yaptıysa tutturamadı, bizimkiler ise potadan şov yapıyordu. Öyle ki ilk çeyreği 30-15 önde kapattılar ki, bu zaten maçın gidişatı hakkında büyük ipucu veriyordu bence.
İkinci Yarıda Fark Açıldı
İkinci çeyrekte durum daha da vahimleşti Saint-Quentin için. Beşiktaş'ın hücum organizasyonu karşısında çaresiz kalan Fransızlar, savunmada adeta yel değirmenlerine saldıran Don Kişot gibi hissettiler kendilerini. Siyah-Beyazlılar her atakta sayı buluyor, rakibi ise şaşkına dönüyordu.
Ara tatilde skor 56-31'e ulaşmıştı ki, bu farkın kapanmayacağının en net göstergesiydi aslında. Taraftarlar tribünlerde adeta coşku seli yaşıyordu - haklılardı da!
Yıldız Oyuncuların Katkısı
Matt Mooney sahada adeta bir sihirbaz gibiydi. Top onun elindeyken seyir zevki tavan yapıyordu desem abartmış olmam. 18 sayı, 5 ribaund ve 4 asistlik performansıyla maçın en değerli oyuncusu oldu bana kalırsa.
Josh Reaves de hani derler ya "ateş ediyor" diye, işte öyle bir geceydi onunki. 17 sayılık katkısıyla Fransız savunmasını sürekli terletti. Bırakın savunmayı, adamlar hangi taraftan geleceğini şaşırdılar resmen.
Ve tabii Jonah Mathews... 15 sayıyla katkı verdiği bu maçta özellikle kritik anlarda attığı üçlüklerle Fransızların moralini iyice bozdu. İtiraf etmeliyim ki, bu üçlü uyumu izlemek gerçekten keyif vericiydi.
Fransız Ekip Çaresiz
Saint-Quentin tarafında ise durum içler acısıydı desem yeridir. Savunmada delik deşik olmuşlardı, hücumda ise topu potaya sokmakta bile zorlanıyorlardı. Takımın yıldızı Bastien Pinault 18 sayı atsa da, bu performans maçın kaderini değiştirmeye yetmedi - hatta yetemezdi de zaten.
Fransız ekibin en büyük sorunu bence savunma organizasyonuydu. Beşiktaş'ın hızlı hücumları karşısında adeta çaresiz kaldılar. Sanki bir yandan koşuyor, bir yandan da hangi yöne gideceklerini şaşırıyorlardı.
Son periyot tam bir formaliteydi aslında. Beşiktaş oyuncu rotasyonu yaparken, Saint-Quentin onuru kurtarmaya çalışıyordu sadece. Ama o kadar fark kapanır mı hiç? Final düdüğü 101-71'lik skorla çaldığında, Beşiktaşlı oyuncuların yüzündeki gülümseme her şeyi anlatıyordu.
Bu galibiyetle Beşiktaş, FIBA Europe Cup'ta iddiasını bir kez daha gösterdi. Taraftar olarak şunu söyleyebilirim: Bu takım izlemeye değer! Gelecek maçlarda neler yapabileceğini merakla bekliyorum doğrusu.