Daha dün gibiydi aslında, o son saniyeler. Sırbistan'ın deli gibi atan kalpleri, İspanya'nın bitmek bilmeyen direnci ve sahada bir adam: Bogdan Bogdanović. Öyle bir performans sergiledi ki, adeta rüyada gibiydi her şey. Finalin tamamen onun imzasını taşıdığını söylersek abartmış olmayız herhalde.
28 sayı! Evet, yanlış duymadınız. Sadece sayı değil tabii ki, her biri kritik anlarda, her biri takımını ayakta tutan, moral veren basketlerdi. İspanyol savunması onu durduramadı, durduramazdı da zaten. O, bugünkü Bogdan değildi; adeta Sırbistan'ın efsaneleriyle yarışan, tarih yazan bir Bogdan'dı.
Maçın Dönüm Noktası: Üçüncü Çeyrekteki Patlama
İlk yarı dengede geçti, kimse kimseyi bırakmıyordu. Ama üçüncü periyotta Bogdanović, 'artık yeter' dedi adeta. Üst üste gelen üçlükler, faul çizgisine yıldırım gibi dripler... İspanya bir anlam veremedi, seyirci ise ağzı açık izledi. O anda herkes anladı: Bu gece Sırbistan'ın gecesi olacak.
Tabii sadece Bogdan değildi sahada. Nikola Jović de 18 sayıyla harikalar yarattı. Takım oyunu, savunma, hücumdaki akıl... Hepsi mükemmel denebilecek seviyedeydi. İspanya pes etmedi asla, son ana kadar savaştı. Ama karşılarında durmak imkansızdı.
Tarihi Bir Zafer ve Coşkulu Kutlamalar
Sırbistan için bu zafer sadece bir kupa değil. Basketbolun kalbine atılmış bir çentik, bir mesaj aslında. 'Biz buradayız' mesajı. Bogdanović de zaten bunu söylüyor: "Bu takım için her şeyi yaparım. Bu gece sadece benim için değil, tüm bir millet için oynadım."
Şimdi sıra kutlamalarda. Sırbistan sokakları şenlik yerine döndü. Bu zafer, uzun süre konuşulacak gibi duruyor. Bogdan Bogdanović ise, eminim ki, bu geceki performansıyla bir kez daha tüm dünyaya 'star' olduğunu hatırlattı.
