
Basketbol camiamız bu sabah derin bir üzüntüyle sarsıldı. Gerçek bir efsane, sahaların sevilen ismi Hüseyin Kozluca'yı kaybettik. Kalbi, daha fazla mücadele edemeyeceğini söylemiş olmalı ki, 66 yaşında aramızdan ayrıldı.
İstanbul'da geçirdiği ani kalp krizi, onu bizden alıp götürdü. Ne acıdır ki, tam da emekliliğin tadını çıkaracağı bir dönemde, hayat onu sahalardan daha erken çekip aldı.
Bir Dönemin Unutulmaz İsmi
Hüseyin Kozluca denince akla gelen nedir? Sadece bir basketbolcu değildi o. Sahadaki zarafeti, pota altındaki hakimiyeti ve oyun zekasıyla tam bir beyefendiydi. 1980'li yılların unutulmaz basketbolcularından biri olarak hafızalara kazındı.
Kariyerine Beşiktaş'ta başlamıştı - evet, siyah-beyazlı forma altında ilk kez nefes kesici performansını sergilemişti. Sonrasında Fenerbahçe ve Galatasaray gibi devlerde oynayarak Türk basketbolunun üç büyük kulübünü de temsil etme başarısını gösterdi. Kaç oyuncu bunu başarabilir ki?
Milli Formayla Anılar
Kulüp takımlarındaki başarısı milli takım seviyesine de yansımıştı elbette. Türkiye'yi uluslararası arenada temsil etmek, onun için büyük bir gurur kaynağıydı. O milli maçlardaki mücadeleci ruhu hâlâ hafızalarda taze.
Emekli olduktan sonra bile basketboldan kopmadı Hüseyin Kozluca. Antrenörlük yaparak genç yeteneklere deneyimlerini aktardı. Yeri doldurulamayacak bir bilgeydi adeta.
Camianın Yası
Vefat haberi, basketbol dünyasında şok etkisi yarattı. Sevenleri, eski takım arkadaşları ve tüm spor camiası sosyal medyada üzüntülerini dile getiriyor. Kimi anılarını paylaşıyor, kimi onunla ilgili samimi hatıralarını anlatıyor.
Ölüm herkesi bulur elbet ama böylesine sevilen bir ismin erken kaybı insanı derinden sarsıyor. Basketbol, gerçek bir centilmenini kaybetti. Arkasında sayısız anı ve derin bir iz bırakarak gitti.
Cenazesi, yarın öğle namazını müteakip İstanbul'da toprağa verilecek. Sevenleri, son bir kez ona veda etme fırsatı bulacak. Basketbol camiamız başı sağ olsun.