İşte size tam anlamıyla bir deplasman klasiği! Fenerbahçe Beko, adeta bir fırtına gibi eserek Mersin Büyükşehir Belediyesi'ni kendi sahasında 89-76 mağlup etmeyi başardı. Bu galibiyet, THY EuroLeague öncesinde tam anlamıyla moral deposu oldu desek yanlış olmaz.
Maçın ilk periyodu neredeyse bir boks maçının ilk raundu gibi geçti. İki takım da birbirlerini ölçüp biçiyor, adeta yumruklarını deniyorlardı. Fenerbahçe, ilk çeyreği 22-19 önde kapattı ama Mersin'in pes etmeye niyeti yoktu açıkçası.
Üçüncü Periyot Patlaması
Asıl hikaye üçüncü periyotta yazıldı. Fenerbahçe, soyunma odasından bambaşka bir takım olarak çıkmıştı sanki. Hücumda akıcı, savunmada ise duvar gibiydiler. Bu çeyrekte tam 30 sayı atarak rakibine 15 sayı fark attılar. Bu performans, gerçekten izlemeye değerdi doğrusu.
Scottie Wilbekin derken... Adam resmen bir skor makinesine dönüştü! 21 sayı, 6 asist - bu istatistikler bile hikayenin tamamını anlatmaya yetmiyor aslında. Onun oyun kuruculuğu, takıma adeta bir liderlik aşısı yapmıştı.
Yerli Oyunculardan Kritik Katkı
Tarık Biberovic'in 13 sayısı ve Sehmus Hazer'in 12 sayısı... Yerli oyuncuların bu katkısı, takımın dengeli skor dağılımının en önemli göstergesiydi. Mersin tarafında ise Jordon Crawford'un 26 sayılık performansı takdir edilesiydi elbette, ama maalesef yeterli olmadı.
Fenerbahçe'nin bu galibiyeti almasında -bana sorarsanız- en kritik faktör, ribaundlardaki hakimiyeti oldu. Toplamda 41 ribaund alarak rakibine açık ara fark attılar. Bu, takımın ne kadar motive olduğunun da bir göstergesi aslında.
Gelelim şu çarpıcı detaya: Fenerbahçe, serbest atışlarda %85'lik inanılmaz bir isabetle oynadı. Bu istatistik tek başına bile takımın maça ne kadar konsantre olduğunu gösteriyor bence.
EuroLeague Öncesi Moral
Bu galibiyet, THY EuroLeague'deki zorlu Panathinaikos maçı öncesinde tam anlamıyla ilaç gibi geldi. Takım, deplasman zorluğunu aşarak özgüven depoladı. Şimdi sırada, Avrupa deviyle hesaplaşma var.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ise bu maçla birlikte 4 maçlık galibiyet serisini noktalamış oldu. Ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim - onlar da mücadelelerinden ötürü takdiri hak ediyorlar doğrusu.
Sonuç olarak, Fenerbahçe Beko bu maçla bir mesaj verdi: Deplasman zorlukları onlar için engel değil, aşılması gereken sınavlar sadece. Bakalım bu moral ve özgüven, EuroLeague'de de kendini gösterebilecek mi?
