İspanya'nın Valencia kentinde oynanan EuroLeague mücadelesi, Fenerbahçe Beko taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı. Adeta bir kabus gibi başlayan maçta sarı-lacivertliler, ilk periyottan itibaren geriye düştü ve bir daha toparlanamadı.
Valencia Basket—evet, o İspanyol ekibi—sahip olduğu avantajı sonuna kadar değerlendirdi. İlk çeyreği 27-18 önde kapattılar ki, bu Fenerbahçe için hiç de iç açıcı bir başlangıç değildi. İkinci periyotta durum daha da kötüleşti desem yalan olmaz. 52-35... Rakamlar her şeyi anlatıyor aslında.
Devre Arası Umutları Tüketti
Üçüncü çeyrekte birazcık toparlanır gibi oldu Fenerbahçe. Ama ne yazık ki bu, buz dağının görünen kısmından ibaretti. Valencia'nın hücum gücü karşısında savunma bir türlü istenen performansı sergileyemedi. Hani derler ya, "basketbol iki uçlu bir oyundur" diye, işte tam da o hesap.
Son periyotta durum düzelir mi diye bekleyenler, yine hayal kırıklığına uğradı. Valencia, sahasında kazanmanın verdiği güvenle oynadı ve skoru 92-79'a taşıdı. Fenerbahçe için ise bu, EuroLeague'de alınması gereken derslerle dolu bir maç oldu.
Peki ne oldu da Fenerbahçe bu kadar etkisiz kaldı? Bana sorarsanız, deplasman baskısı ve Valencia'nın agresif savunması işin içinde büyük rol oynadı. Ama şunu da eklemeliyim—takımın genel enerjisi ve konsantrasyonu da istenen seviyede değildi.
İstatistikler Ne Diyor?
- Valencia ilk yarıdaki üstün performansıyla maçın kaderini belirledi
- Fenerbahçe'nin savunma dizilişi Valencia'nın hücum gücü karşısında yetersiz kaldı
- Deplasman avantajı Valencia'nın elini oldukça güçlendirdi
Bu maç, EuroLeague'deki zorlu deplasmanların ne denli sıkıntılı olabileceğini bir kez daha gösterdi. Fenerbahçe Beko için toparlanma vakti—çünkü yol uzun ve daha oynanacak çok maç var.