İstanbul'un basketbol gündemi dün akşam tamamen Ülker Spor ve Sergen Salonu'ndaydı. Öyle bir atmosfer ki, tribünlerdeki her nefes maçın kaderini etkileyecek gibiydi. Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray'ı 95-83 gibi net bir skorla geçerek taraftarına unutulmaz bir gece yaşattı.
Maçın ilk periyotları gerilim dolu geçti. Taraflar sanki boks maçındaymışçasına birbirlerini ölçüp biçiyor, küçük hataları bile affetmiyordu. İlk çeyreğin sonunda Fenerbahçe 28-25 öndeydi ama kimse "işler tamam" diyemezdi. Galatasaray'ın direnci, özellikle ikinci periyotta kendini gösterdi.
Wilbekin Farkı: Kritik Anlarda Liderlik
Üçüncü çeyrek... İşte oyunun kaderinin değiştiği anlar. Scottie Wilbekin adeta sihirbazlık yapıyordu. Üç sayılık atışları, asistleri ve savunmadaki çabasıyla takımını adeta sırtladı. 31 sayı, 5 ribaund ve 4 asistlik performans - bu istatistikler bile hikayenin tamamını anlatmaya yetmiyor aslında.
"Wilbekin olmasaydı ne yapardık?" diye sormamak elde değil. Adam resmen kritik anlarda doğru yerde, doğru hamleyle ortaya çıktı. Galatasaray'ın her geri dönüş hamlesine onunla cevap verdik diyebiliriz.
Jasikevicius'un Devre Arası Hamlesi
Sarı-lacivertli takımın başındaki isim Saras'ın (Jasikevicius) devre arasında yaptığı konuşma ve taktik değişiklikleri maçın seyrini belirleyen unsurlardan biriydi. Savunma presini artırarak Galatasaray'ı hata yapmaya zorladılar. Bu hamle, dördüncü çeyrekteki kopuşun habercisiydi adeta.
Johnathan Motley de 18 sayı ve 8 ribaundla Wilbekin'e destek oldu. Takımın içerideki hakimiyetinde onun payı yadsınamaz. Taraftarın deyimiyle "Motley, pota altında bir canavar gibiydi."
Galatasaray Nerede Hata Yaptı?
Sarı-kırmızılı ekipte ise Klemen Prepelic 22 sayı kaydetse de, takım olarak son periyotta dağıldılar. Savunmada yaşanan açıklar ve hücumdaki zorlanmalar maçın gidişatını belirledi. Özellikle son dakikalardaki savunma hataları, skor farkının açılmasına neden oldu.
Düşünsenize, maç 78-75 iken her şey olabilirdi ama Fenerbahçe son dört dakikada 17-8'lik bir seri yakaladı. İşte bu, mental üstünlüğün de göstergesiydi.
Bu galibiyetle Fenerbahçe sezona güçlü başladığını bir kez daha kanıtlarken, Galatasaray ise yolun daha başında olduğunu gösterdi. Derbinin bir sonraki karşılaşmasında neler olacak merak konusu - ama şu an tüm konuşulan, sarı-lacivertlilerin bu etkileyici performansı.
Son söz: Basketbol bazen istatistiklerden ibaret değildir. Kalpten oynayan, inanan kazanır. Dün akşam Ülker'de tam olarak bunu gördük.
