NBA'de olanlar tam anlamıyla bir fenomendi. Oklahoma City Thunder, adeta bir fırtına gibi ligi sarsıyor ve bu sezon kimsenin beklemediği bir performans sergiliyor. Daha dün gece, Denver Nuggets karşısında aldıkları o inanılmaz galibiyetle birlikte art arda 6. zaferlerini kutluyorlar.
Maçın son saniyelerinde sanki zaman donmuştu. 118-117'lik skorla, her şey bir tek sayıya bağlıydı. Taraftarlar nefeslerini tutmuş, tribünlerde çıt çıkmıyordu. İşte böyle anlarda gerçek yıldızlar ortaya çıkar - ve Shai Gilgeous-Alexander tam da bunu yaptı.
Bir Lider Doğuyor
Gilgeous-Alexander'ın performansı kelimenin tam anlamıyla büyüleyiciydi. 25 sayı, 6 ribaund ve 8 asist - bu istatistikler bile hikayenin tamamını anlatmaya yetmez. Onun sahada yarattığı etki, sayılardan çok daha fazlası. Top sürüşündeki o kıvraklık, savunmayı okumadaki dehası... Bazen insan düşünmeden edemiyor: "Bu çocuk gerçekten 25 yaşında mı?"
Takım arkadaşı Jalen Williams da boş durmadı hani. 24 sayıyla takımının ikinci yüksek skoreri oldu ve maçın kaderini değiştiren kritik basketlerden birine imza attı. O son periyottaki performansı - gözlerimin içine baka baka söylüyorum - seyretmeye değerdi.
Rakip Tarafta Neler Oldu?
Denver Nuggets tarafında ise Nikola Jokic her zamanki gibi devleşmişti. 24 sayı, 12 asist ve 6 ribaundla takımını sırtlıyordu ama - işte maçın acımasız yanı bu - tek başına yetmedi. Michael Porter Jr. da 20 sayılık katkı yaptı, fakat Thunder'ın o son dakikalardaki savunma yoğunluğu karşısında etkisiz kaldı.
Aslında maçın genel gidişatına bakarsanız, Nuggets'ın kontrolü elinde tuttuğu anlar da oldu. Ama basketbol böyle bir şey işte - bazen her şeyi doğru yapsanız da, karşı taraf sadece bir anlık daha iyi oynar ve sonuç değişir.
Serinin Arkasındaki Sır Ne?
Bu 6 maçlık galibiyet serisi tesadüf değil bence. Thunder'ın genç kadrosu giderek daha fazla uyum sağlıyor ve - şunu itiraf etmeliyim - koçluk kadrosu da harika iş çıkarıyor. Takımın savunma anlayışındaki disiplin, hücumdaki akıcılık... Bunlar bir gecede olacak şeyler değil.
Peki ya taraftarlar? Onların enerjisi inanılmazdı. Maç boyunca arenadan yükselen o gürültü, takımı adeta kanatlandırdı. Zaten son saniyelerdeki o sessizlik ve ardından patlayan sevinç çığlıkları - insanın tüylerini diken diken ediyordu doğrusu.
Bu galibiyet serisiyle birlikte Thunder, Batı Konferansı'ndaki yerini sağlamlaştırıyor. Ligdeki diğer takımların artık onları daha farklı analiz edeceği kesin. Çünkü - kabul edelim - bu genç ekip artık sadece "gelecek vaat eden" bir takım değil; bugünden söz söyleyen bir güç.
NBA'de sezon uzun, yol daha da uzun. Ama Oklahoma City Thunder şu anda basketbol dünyasına çok net bir mesaj veriyor: "Biz buradayız ve gitmeye niyetimiz yok." Gerçekten de, bu fırtına dinmeye benziyor mu sizce?