
Kara Kartal'da fırtına öncesi sessizlik derler ya, harbiden de öyle oldu. Beşiktaş yönetimi, bugün aldığı sarsıcı bir kararla teknik direktör Çağdaş Atan'ın görevine derhal son verdi. Bu, beklenen ama bir o kadar da sert bir vedaydı.
Peki neydi sonun başlangıcı? Geçen pazar günü oynanan ve 3-0'lık bir hezimetle sonuçlanan Hatayspor maçı. Taraftarın sabrını taşıran son damla oldu adeta. Sosyal medyada tepkiler sel olup aktı, tribünlerden yükselen öfke ise kulakları sağır etti. Yönetim de daha fazla dayanamadı.
Atan'ın yardımcıları Serdar Topraktepe ve Kemem Özdeş de aynı karardan nasibini aldı. Hepsinin sözleşmeleri tek taraflı olarak feshedildi. Acımasız futbol dünyasının bir gerçeği daha: sonuçlar konuşur, duygular değil.
Peki Ya Şimdi? Yeni Teknik Direktör Kim Olacak?
Asıl merak edilen, şimdi başlayacak olan bu avda ilk hedefin kim olacağı. Kulüp içindeki güvenilir kaynaklara göre, listenin en tepesinde bir isim var: Okan Buruk.
Evet, yanlış duymadınız. Beşiktaş'ın efsanevi eski futbolcusu ve şu sıralar Alanyaspor'da oldukça başarılı bir performans sergileyen Okan Hoca. Onunla derhal temas kurulduğu ve görüşmelere başlanmak istendiği konuşuluyor. Taraftarın da gönlünde yatan isim olması, bu hamleyi oldukça anlamlı kılıyor.
Ama işler o kadar da basit değil. Buruk, Alanyaspor ile sağlam bir sözleşmeye imza atmış durumda. Onu koparıp almak hiç de kolay olmayacak, ciddi bir transfer bedeli ve ikna süreci gerektirecek. Yönetim, bu zorlu pazarlığa hazır mı? Cevabını zaman verecek.
Alternatif Rotalar ve Taraftarın Beklentisi
Okan Buruk planı suya düşerse, devreye girebilecek başka isimler de var tabii. Sergen Yalçın'ın adı hâlâ fısıltıyla anılıyor – her ne kadar bazı kesimlerde bu fikir pek sıcak bakılmasa da. Ya da yurt dışından sürpriz bir teknik adam… Kim bilir?
Ancak taraftarın tek bir istek var: tecrübeli, otoriter ve oyun anlayışı olan bir hoca. Sürekli değişimden bıkmış, istikrar isteyen bir taraftar kitlesi var. Yönetim, bu sefer doğru adımı atmalı. Yoksa bu fırtına dinmez.
Kısacası, Beşiktaş'ta yeni bir dönem başlıyor. Umutla endişe, heyecanla tedirginlik iç içe. Tek bildiğimiz bir şey var: Türkiye futbolunun hiç sakin geçmeyen gündemi, yine hareketlenecek.