Nihayet beklenen an geldi! Beşiktaş'ın kalbi bugün biraz daha farklı atıyor. Sanki Boğaz'ın o meşhur rüzgarı bile yeni bir heyecanla esiyordu. Ahmet Ürkmezgil, mazbatasını alarak resmen Beşiktaş Belediye Başkanı oldu. Tören, o bildik siyah-beyazlı ruhun hissedildiği bir atmosferde gerçekleşti.
Aslında her şey çok hızlı gelişti. Seçim heyecanı daha dün gibiydi, şimdiyse yeni bir sayfa açılıyor. Ürkmezgil'in yüzündeki o kararlı ifade, kendisine güvenen herkesi haklı çıkaracak cinstendi.
Tarihi Bir Gün, Unutulmaz Anlar
Mazbata töreni -herkesin tahmin ettiği gibi- sade bir şekilde gerçekleşti. Fakat o 'sade' anların içinde öyle duygular vardı ki... Ürkmezgil, İlçe Seçim Kurulu Başkanı'nın elinden mazbatasını alırken, gözlerindeki ışık her şeyi anlatıyordu adeta. Bu ışık, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir sözün sembolüydü.
Şimdi düşünüyorum da, belediye başkanlığı kolay bir iş değil. Hele Beşiktaş gibi tarihi ve kültürel dokusu bu kadar zengin bir ilçede... Ama Ürkmezgil, bu ağır yükün altına girmeye hazır görünüyordu.
"Hizmet İçin Buradayız"
Ürkmezgil'in yaptığı açıklamalar aslında her şeyi özetliyordu: "Beşiktaş'ı daha yaşanabilir kılacağız." Bu cümle belki kulağa basit gelebilir, ama altında yatan anlam o kadar derin ki... Daha yeşil alanlar, daha düzenli trafik, daha temiz sokaklar - hayal etmesi bile güzel!
Bir de şu var tabii: Beşiktaş denince akla sadece bir ilçe gelmiyor. O, İstanbul'un kalbinde atan özel bir semt. Dolayısıyla buradaki hizmetler sadece Beşiktaşlıları değil, tüm şehri etkileyecek nitelikte.
Ürkmezgil'in sözlerinden anladığım kadarıyla, iletişime önem verecek. Vatandaşla diyalog kurmak, onların sorunlarını dinlemek... İşte bu, gerçek hizmet anlayışının temeli bence.
Yol Haritası Belli Oldu
Peki ne yapılacak? Asfalt, kaldırım, park - evet, bunlar önemli. Ama Beşiktaş'ın ruhuna uygun projeler çok daha değerli. Tarihi dokuyu korumak, kültürel etkinlikleri desteklemek, gençlere yönelik çalışmalar... Bunlar olmazsa olmaz.
Ürkmezgil'in ekibiyle birlikte hazırladığı yol haritası, oldukça kapsamlı görünüyor. Her mahallenin kendine özgü ihtiyaçları var çünkü. Etiler'in sorunuyla Arnavutköy'ünki aynı değil sonuçta.
Belki de en önemlisi -ki ben öyle düşünüyorum- Beşiktaş'ın o eşsiz kimliğini korumak. Modernlikle geleneği harmanlayabilmek... Zorlu bir denge oyunu ama başarılabilir.
Zorluklar ve Fırsatlar
Elbette güllük gülistanlık değil önümüzdeki süreç. Trafik sorunu mesela - İstanbul'un kronik hastalığı. Park yeri dertleri, yoğun yapılaşma... Bunlar kolay çözülecek meseleler değil.
Ama her zorluk beraberinde fırsat da getirir. Yaratıcı çözümler, akıllı projeler, teknolojik yenilikler... Beşiktaş bunların hepsini hak ediyor. Ürkmezgil'in bu konularda neler yapacağını merakla bekliyorum doğrusu.
Son bir not: Mazbata almak sadece bir formalite değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun başlangıcı. Ürkmezgil bunun farkında görünüyor. Gerisi... Well, zaman gösterecek.
