Vodafone Park'taki hava bugünlerde bildiğiniz gibi değil. Sanki her bir çim yaprağı, cumartesi günkü önemli kapışmanın heyecanını fısıldıyor. İstanbul'un göbeğinde, Başakşehir'e karşı alınacak üç puanın peşinde, hummalı bir çalışma tüm hızıyla sürüyor.
Teknik direktör Sergen Yalçın'ın yüz ifadesinden, bu maçın sıradan bir lig müsabakası olmadığı anlaşılıyor. Adeta satranç tahtasının başına geçmiş bir ustayı andırıyor; her hamleyi, her oyuncunun pozisyonunu defalarca düşünüyor. Kimi zaman derin bir düşünceye dalıyor, kimi zaman da sahaya haykırıyor. Onun için detaylar her şey demek.
Sahada Yoğun Tempo ve Taktiksel Vurgular
Antrenmanın ilk yarısı neredeyse bir kondisyon şölenine dönüştü. Oyuncular, top sürme çalışmaları ve kısa pas trafiği ile işe koyuldular. Sonrası mı? İşte orası daha da enteresan. Takım, muhtemelen Başakşehir'in savunmasını yarmak için kullanılacak olan hızlı pozisyon alma ve alan daraltma drill'lerine odaklandı. Kaleciler bile boş durmadı; penaltı vuruşlarına karşılık verme antrenmanlarıyla ciddi bir mesai harcadılar.
Oyuncuların yüzlerindeki ifade, ciddiyet ve azmin bir karışımı. Forma da olsa, bu tempoya ayak uydurmak gerçekten kolay değil. Takım kimyasındaki uyum ise gözden kaçacak gibi değil. Birbirlerine attıkları paslar, adeta sessiz bir anlaşmaymışçasına keskin ve isabetli.
Sakatlık Durumu ve Kadro Derinliği
Maalesef her şey güllük gülistanlık değil. Birkaç önemli isim, sakatlıkları nedeniyle bu yoğun tempoya tam anlamıyla katılamıyor. Bu durum, teknik ekip için küçük bir baş ağrısı yaratmış durumda. Fakat diğer yandan, bu fırsatı değerlendirmeye hazırlanan yedek oyuncular da kendilerini göstermek için can atıyor. Kim bilir, belki de sürpriz bir isim cumartesi akşamı sahneye çıkıp herkesi şaşırtacak.
Sonuç olarak, Beşiktaş kampüsünde herkes tek yürek. Amaç belli: Taraftarın karşısında alın teri dökerek, coşkuyu katlayarak ve en önemlisi, üç puanı elde ederek sahadan ayrılmak. Cumartesi akşamı nefesler tutulacak, heyecan dorukta olacak. Bekleyip göreceğiz.
