Tam da ligde kritiğe oynadığımız şu günlerde, Beşiktaş kampında hareketlilik had safhada. Kasımpaşa karşılaşmasına sayılı saatler kala, durum nedir diye merak ediyorsanız, buyurun beraber inceleyelim.
Geçtiğimiz haftanın acı bilançosu hâlâ taze... Salih Uçan'ın o kasvetli sakatlanma anını hatırlarsınız. İşte o andan sonra takım doktorları hummalı bir çalışma içine girdi. Şimdilik net bir şey söylemek zor ama -kuliste dolaşan söylentilere göre- Salih'in bu hafta sahada olması neredeyse imkansız gibi.
Kırmızı Kartın Gölgesinde Bir İsim Daha Eksik
Bir de üstüne Valentin Rosier'nin durumu var tabii. O kırmızı kartın bedelini ödüyor şu an. Hakemin o tartışmalı kararı hâlâ konuşuluyor ortalıkta ama ne yaparsın, futbol böyle bir şey işte.
Amir Hadžiahmetović meselesi ise bambaşka bir hikaye. Kosova'daki o milli maç turnikesinden döndü döneli, form tutma derdine düşmüş durumda. Antrenmanlarda görüyorum, gayreti takdire şayan ama maç temposuna yetişebilir mi, orası meçhul.
Teknik Ekip İçin Strateji Maratonu
Koçlar odasında haritalar açılmış vaziyette desek yeridir. Salih'siz bir orta saha nasıl şekillenir? Rosier'siz savunma hangi rotaya çevrilir? Bütün bu soruların cevabı, hummalı çalışmaların gölgesinde aranıyor.
Şahsi fikrimi sorarsanız, bu tür zor zamanlar takımların gerçek karakterini ortaya çıkarır. Belki de hiç beklenmedik bir isim çıkıp, "Ben buradayım!" diye haykıracak. Futbolun güzelliği de bu değil mi zaten?
Son dakika gelişmelerine dair kulağımız tetikte. Kamptan gelen her haberi, anında değerlendiriyoruz. Şimdilik bildiğimiz bir şey varsa o da Beşiktaş'ın, tüm zorluklara rağmen sahaya çıkıp mücadele edeceği. Gerisi teferruat...
