
O kadar genç olmasına rağmen omuzlarındaki yük inanılmaz ağır. Beşiktaş'ın parlayan yıldızı Semih Kılıçsoy, dudak uçuklatan bir iç döküşle geldi karşımıza. Ve itirafı yürek burkan cinsten: "İçimde ciddi bir karamsarlık var."
Bu sözler, siyah-beyazlı camianın kanayan yarasına parmak basıyor adeta. Peki, daha on dokuz yaşında bir çocuğu bu denli umutsuzluğa sürükleyen ne?
Santos'un Gölgesinde Bir Kariyer
Fernando Santos yönetiminde geçen süreç, Semih için tam bir hayal kırıklığı olmuş. "Beni hiç anlamadı" diyor tecrübeli teknik adam için. Oysa ki geçen sezon attığı gollerle herkesi kendine hayran bırakmıştı. Santos döneminde ise adeta görünmez oldu. Forma şansı bulamamanın verdiği öfkeyi, "Sadece koş dediler, oysa ben topa dokunmak istiyordum" sözleriyle anlatıyor. İnsanın içi acıyor.
Ve o an... Fenerbahçe derbisinde son dakikalarda oyuna alınışı. "Neden daha erken değil?" sorusu zihnini kemirip durmuş. Maçtan sonra soyunma odasında yaşadığı duygu patlamasını anlatırken ses tonundaki kırgınlık hissediliyor adeta.
Yeni Bir Başlangıç mı?
Serdar Topraktepe'nin gelişiyle birlikte bir şeyler değişmiş gibi görünüyor. Semih, yeni hocayla ilk antrenmanda göz göze gelmiş ve "Beni anlayacak" demiş içinden. İlginç bir şekilde, ilk maçında hemen süre almış. Acaba bu, kara bulutların dağılmaya başladığının bir işareti mi?
Ama o içindeki o 'ciddi karamsarlık' hâlâ orada. Geçen sezonun o coşkulu, gol atan Semih'i nereye kayboldu? Taraftar onu yeniden sahalarda görmek için sabırsızlanıyor ama genç yıldızın içindeki şüpheler devam ediyor.
Beşiktaş'ın bu genç yeteneği yeniden ayağa kaldırması gerekiyor. Çünkü Semih Kılıçsoy sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda kulübün gelecek vaadi. Onun yaşadığı bu buhran, aslında tüm takımın içinde bulunduğu durumun bir yansıması gibi. Umarım bu karanlık bulutlar çok sürmez ve genç yıldız yeniden parlamaya başlar.