
Avrupa futbolunun temelleri adeta sarsılıyor. Dün gerçekleşen olağanüstü toplantı, belki de futbol tarihinin en dikkat çekici direniş hareketlerinden birine sahne oldu. Tam 25 ülkenin futbol federasyonu, UEFA'nın son dönemdeki politikalarına karşı ortak bir tavır sergilemek için bir araya geldi.
Toplantıya katılan delegelerin yüz ifadelerinden ciddiyet anlaşılıyordu. Kimi zaman yükselen sesler, kimi zaman derin sessizlikler... Sanki futbolun ruhu için verilen bir mücadeleydi bu.
Kritik Kararlar Masaya Yatırıldı
Toplantıda ele alınan başlıca konular şunlardı:
- UEFA'nın gelir dağılımı politikalarındaki adaletsizlik
- Küçük liglerin geleceğini tehdit eden düzenlemeler
- Karar alma mekanizmalarındaki demokrasi eksikliği
- Kulüp futbolu ile milli takımlar arasındaki denge sorunu
Aslında bu tepkinin birdenbire ortaya çıkmadığını söylemeliyim. Son aylarda biriken hoşnutsuzluk, nihayet patlama noktasına ulaşmış gibi görünüyor.
"Artık Yeter!" Diyenlerin Sesi
Toplantıya katılan bir delege, ismini vermek istemediği halde duygularını şöyle ifade ediyor: "Biz sadece kendi çıkarlarımızı değil, futbolun geleceğini düşünüyoruz. Bu bir uyanış çağrısı aslında."
Bir başka katılımcı ise daha net konuşuyor: "UEFA bürokrasisi bizi dinlemiyor. O halde birlikte hareket etmekten başka çaremiz yok."
Peki ya sonra? Bu tarihi buluşmanın ardından ne olacak? Görünen o ki futbol dünyası yeni bir dengenin eşiğinde. Belki de bu, futbolun küresel anlamda yeniden yapılanmasının ilk adımı olacak.
Şu kesin ki: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Futbolun kalbi, bu 25 ülkenin attığı bu cesur adımla belki de daha adil bir ritim tutturacak.