
Vay canına! Futbol bazen sahadan çıkıp dosya kağıtlarının arasına giriveriyor. Geçtiğimiz günlerde Süper Lig'de oynanan ve sonrasında fırtınalar koparan bir karar, şimdi hukuk arenasında top koşturuyor. TFF'nin 90 dakikanın tamamını iptal etme cüreti, taraftarları olduğu kadar hukukçuları da ayağa kaldırmış durumda.
Olay şu: Sahada bitmiş, fileler havalanmış, taraftar tribünden ayrılmıştı ki, beklenmedik bir hamle geldi. Türkiye Futbol Federasyonu, oyunun tamamını geçersiz sayma noktasına geldi. Peki ya sonrası? Tabii ki dava. Taraflar, hukuki süreci başlatmakta gecikmedi.
Hukuk Sahaya İniyor
Mahkeme süreci derken, işin içinden çıkılmaz bir hal almasından herkes çekiniyor. Taraftar grupları sosyal medyayı sallarken, kulüp avukatları dosyaları didik didik ediyor. Futbolun o anlık heyecanı, şimdi yerini paragraf ve maddelerin soğuk savaşına bırakmış durumda. Kim bilir, belki de bu dava, Türk futbolundaki benzeri görülmemiş bir emsal teşkil edecek.
Ortada ciddi bir kural tartışması var. Federasyon, kendi iç tüzüğündeki belirli maddelere dayanarak böyle radikal bir karara varmış görünüyor. Fakat diğer taraf, bu kararın haksız ve orantısız olduğunu iddia ediyor. İşte tam da bu noktada, mahkeme heyetinin önüne oldukça teknik ve karmaşık bir dosya geliyor.
Taraftar Ne Diyor?
Sokaktaki insan, yani futbolun asıl sahibi taraftar, bu işe bir türlü anlam veremiyor. "90 dakika boşa mı gitti?" sorusu, her kulüp lokalinin bir numaralı gündem maddesi. Bazıları federasyonu desteklerken, birçoğu da bu kararı 'futbol ruhuna aykırı' buluyor. Duygular oldukça yoğun, söylemler ise bir hayibi sert.
Sonuç olarak, top artık hakemlerde değil, hâkimlerde. Bu davanın seyri, sadece bu maçın değil, belki de gelecekte verilecek benzer kararların da kaderini belirleyecek. Futbolumuz, sahada olduğu kadar masada da mücadele etmeye devam ediyor. Gözler, şimdi adliyeye çevrilmiş durumda.