Tamam, şimdi bu haber gerçekten ilginç. Ajax, dün gece sahaya çıktı ve Twente'yi adeta bir fırtına gibi süpürdü. Evet, 3-1'lik skor kulağa hoş geliyor ama asıl hikaye bu rakamların çok ötesinde.
Brian Brobbey - ismini bir kenara not edin - 17. dakikada müthiş bir kafa vuruşuyla fileleri havalandırdı. Twente savunması ne yapacağını şaşırmıştı resmen. Ama asıl gol 35. dakikada geldi. Steven Berghuis'in o enfes ortaşına Kenneth Taylor'un yaptığı vuruş... Of, gerçekten izlemeye değerdi.
İkinci Yarıda Değişen Dinamikler
İkinci yarı başladığında Twente biraz toparlanmış gibiydi. 58. dakikada Manfred Ugald'ın golü maçı 2-1'e getirdi ve 'Acaba sürpriz mi olacak?' dedirtti. Ama hayır, Ajax öyle kolay pes edecek takım değil.
Steven Bergwijn'in 72. dakikada attığı gol ise maçın kaderini belirledi. Kalecinin yapabileceği hiçbir şey yoktu, top köşeyi buldu. Bu gol aynı zamanda Ajax'ın galibiyetini de garantiledi.
Galatasaray İçin Ne Anlama Geliyor?
Şimdi gelelim asıl meseleye. Galatasaray taraftarları bu maçı nasıl okumalı? Bana sorarsanız - ki bu sadece kişisel görüşüm - Ajax'un hücum gücü gerçekten etkileyici. Ama savunmada bazı boşluklar var, Twente'nin golü bunu gösterdi.
Brobbey'in fizik gücü, Berghuis'in yaratıcılığı ve Bergwijn'in hızı... Bunlar Galatasaray defansının üzerinde ciddiyetle düşünmesi gereken unsurlar. Ancak şunu da eklemeliyim, Ajax defansı hızlı kontratlara karşı savunmasız kalabiliyor.
Sonuç olarak, Avrupa Ligi'nde karşılaşacak bu iki takım arasındaki maçlar gerçekten nefes kesici olabilir. Ajax formda, evet, ama Galatasaray'ın da kendi silahları var. Bu, iki takımın da rakip taktiğine göre oynayacağı bir satranç maçına dönüşebilir.
Ne dersiniz? Sizce Galatasaray bu Ajax'ı yenebilir mi? Cevabı sahada göreceğiz...