
San Mamés Stadı'nda dün akşam nefesler tutuldu. Sadece futbol oynanmıyordu sahada, adeta bir insanlık dersi veriliyordu. Athletic Bilbao'nun sadık taraftarları, kulübün karşılaşması öncesi beklenmedik bir hareketle gündeme damga vurdu.
Tam da oyun başlamak üzereyken, tribünlerden yükselen devasa bir pankart herkesi hayrete düşürdü. Üzerinde, son derece anlamlı bir mesaj yazılıydı: "Palestine, breath for freedom" yani "Filistin, özgürlük için bir nefes".
Bu sürpriz eylem, stadı adeta elektriklendirdi. Taraftarların bu jesti, sadece bir maç öncesiyle sınırlı kalmadı – aslında tüm dünyaya yayılan bir insanlık çağrısına dönüştü. İspanyol basını bile bu etkileyici sahneyi geniş yer vererek duyurdu.
Aslında Athletic Bilbao taraftarlarının sosyal meselelere duyarlılığıyla biliniyor. Fakat bu seferki, gerçekten farklı bir boyuttaydı. Uluslararası arenada yankı uyandıracak türden, son derece güçlü bir mesajdı bu.
O pankart öyle sıradan bir kumaş parçası değildi hiç – belki de birçoğunun yüreğindeki sesin somutlaşmış haliydi. Futbolun sadece skorlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda birleştirici bir güç olduğunu hatırlattı herkese.
Ve şunu da eklemeden geçemeyeceğim: Sporun evrensel dilinin, bazen tüm siyasi söylemlerden daha etkili olabildiğini bir kez daha gördük. Taraftarların bu sessiz çığlığı, belki de birçok resmi açıklamadan daha fazlasını ifade ediyordu.
Sonuç olarak, Bilbao'nun bu anlamlı duruşu, sporun toplumsal meselelerde nasıl da etkili bir platform olabileceğini gösterdi. Taraftarların bu cesur hareketi, sadece bir maçın değil, insanlığın kazanmasına yardımcı oldu diyebiliriz.