Avrupa’nın önde gelen spor yayınları, bugünlerde İspanya Milli Takımı’nın kulaklarını çınlatacak türden yorumlar peş peşe sıralıyor. Kimisi alaycı, kimisi ise son derece ciddi. Özellikle Marca ve AS gibi İspanyol devlerinin satır aralarında okunan o tedirginlik, gözden kaçmıyor doğrusu.
İşin özü şu: EURO 2025 eleme grubunda Türkiye ile aynı kaderi paylaşan İspanya, pazar günü oynanacak olan maç öncesinde ciddi bir baskı altında. Avrupa’nın futbol otoriteleri ise İspanyol teknik direktör Luis de la Fuente’yi, Türkiye’yi hafife almaması konusunda uyarıyor. “Aman dikkat!” diyorlar, “Bu takım, sandığınızdan çok daha tehlikeli.”
İspanyol Basınında Endişeli Havalar
Marca gazetesi, bugünkü baskısında oldukça çarpıcı bir başlık atmış: “Türkiye, İspanya'nın en büyük sınavı olacak”. Haberde, İspanya’nın son birkaç maçtaki performansının aslında pek de iç açıcı olmadığı vurgulanıyor. Hatta, “De la Fuente’nin taktik anlayışı sorgulanıyor” denilerek, Türkiye karşısında alınabilecek olası bir kötü sonucun, teknik adamın koltuğunu sallayabileceği ima ediliyor.
AS gazetesi ise daha analitik bir yaklaşım sergilemiş. Türkiye’nin, özellikle de Vincenzo Montella yönetiminde gösterdiği olumlu gelişime dikkat çekiyor. “Türkiye artık kolay lokma değil” yorumunu yaparken, İspanya’nın defansif açıklarına vurgu yapıp, Türk takımının kontrataklardaki etkinliğinin onlar için büyük bir tehdit oluşturabileceğinin altını çiziyor.
Uluslararası Medya da Aynı Görüşte
İspanyol basınıyla sınırlı değil bu uyarılar. İtalyan gazetesi Gazzetta dello Sport da konuya epey yer vermiş. Montella’nın takımı nasıl toparladığını, oyun disiplinini nasıl yerleştirdiğini anlatıp, “İspanya’nın işi kolay olmayacak” diye yazmış. Hani şu meşhur İtalyan futbol aklı işte, kimseyi hafife almaz, her takıma saygı duyar.
Fransız L’Equipe ise haberi biraz daha farklı bir açıdan ele almış. “Türkiye: Avrupa Futbolunun Yükselen Değeri” başlığını atarak, Montella’nın kadroda yaptığı gençleştirme hamlesini ve ortaya koyduğu dinamik oyun anlayışını övmüş. İspanya’nın, bu genç ve hırslı takım karşısında tecrübesini konuşturmak zorunda kalacağını belirtmiş.
Peki ya Alman basını? Onlar da boş durmamış. Bild gazetesi, “Vorsicht, Türkei!” (Dikkat, Türkiye!) uyarısı yaparak, İspanya’nın grup liderliği için oynayacağını ancak rakibin küçümsenmemesi gerektiğini yazmış. Türkiye’deki futbol heyecanından ve taraftar desteğinden de övgüyle bahsetmeyi ihmal etmemiş.
Kısacası, Avrupa futbol kamuoyu, Pazar günü oynanacak olan maçın İspanya açısından bir ‘tuzak maç’ olabileceği konusunda hemfikir. Türkiye’nin son dönemdeki performansı, özellikle de Montella’nın getirdiği taktik disiplin, herkesin dikkatini çekmiş durumda. İspanya’nın, klasik topa hâkimiyet oyununu oynayabileceği bir rakip değil karşısındaki. Türkiye, hızlı, organize ve iyi çalışılmış kontrataklarla İspanya’yı zorlayabilir.
Sonuç olarak, Avrupa basını İspanya’ya şunu söylüyor: “Kendine fazla güvenme, rakibini asla küçümseme. Yoksa, bu maç senin için kabusa dönüşebilir.” Geriye tek bir şey kalıyor: Sahada gerçekleşecek olan o 90 dakika ve futbolun o hiç tahmin edilemeyen, muhteşem dengeleri.
