Nefeslerin tutulduğu o an, stadı bir sessizlik kapladı. Başakşehir - Galatasaray maçının belki de kaderini değiştirecek pozisyon için VAR ekranının başına giden hakem, tüm gözleri üzerine toplamıştı. Dakikalar geçiyor, karar bir türlü gelmiyordu.
Olay, maçın en kritik bölümlerinden birinde patlak verdi. Taraftarlar ne olduğunu anlamaya çalışırken, ekranlarda sürekli tekrar edilen görüntüler herkesi ikiye böldü. Kimi "Açık ofsayt!" diye bağırırken, kimi "Bu kadar uzun sürmemeli!" itirazını yükseltiyordu.
Dakikalar İçinde Donup Kalan Zaman
İnanmak gerçekten güçtü ama tam 4 dakika boyunca oyun durdu. Dört uzun dakika! Futbolseverler ekran başında beklerken, stadda ıslıklar ve protestolar yükselmeye başladı. Hakem Cüneyt Çakır'ın kulaklığındaki meslektaşlarıyla yaptığı görüşmeler bir türlü sonuçlanmıyordu.
Aslında şunu söylemeliyim - bu kadar uzun bekleyiş, oyunun ritmini tamamen altüst etti. Oyuncular soğudu, taraftarlar sabırsızlandı ve teknik ekipler sinir krizi geçirme noktasına geldi. Modern futbolun bu teknolojik "nimeti" bazen gerçekten işkenceye dönüşebiliyor.
Karar Açıklanınca Patlayan Fırtına
Nihayet beklenen an geldiğinde... Hakem ekrandan uzaklaştı ve işareti verdi. Ofsayt! Evet, karar ofsayttı ama bu seferki bildiğimiz ofsaytlara benzemiyordu. Milimetrik bir pozisyon için harcanan bu kadar zaman acaba değer miydi?
Galatasaray taraftarları rahat bir nefes alırken, Başakşehir tribünlerinden yükselen protestolar her şeyi anlatıyordu. Teknik direktörlerin yüz ifadeleri ise adeta "Artık VAR'ın bu kadar merkeze oturması doğru mu?" sorusunu haykırıyordu.
Maçtan sonra sosyal medyada kopan fırtına da gösterdi ki, bu tartışma daha uzun süre devam edecek. Futbolun ruhu mu kaybediliyor, yoksa adalet mi sağlanıyor? Sanırım bu sorunun tek bir doğru cevabı yok.
Bir gerçek var ki, Süper Lig'de VAR tartışmaları bitmek bilmiyor. Her hafta yeni bir skandal, yeni bir tartışma... Futbolseverler olarak bizlere düşen, bu teknolojinin doğru kullanılmasını umut etmekten başka bir şey kalmıyor.
