
İstanbul'da oynanan ve oldukça sessiz geçen bir karşılaşma daha tarihe golsüz beraberlik olarak geçti. Başakşehir FK ile Eyüpspor, Süper Lig'in 3. haftasında karşı karşıya geldi ve 90 dakikanın sonunda skor tabelasında hiçbir değişiklik olmadı.
Maçın ilk yarısı—itiraf etmeliyiz—bir hayli sıkıcı geçti. İki takım da orta sahada mücadele ederken, kalelere yönelik etkili bir vuruş neredeyse yok denecek kadar azdı. Oyuncular sanki bir antrenman maçındaymış gibiydi; tempodan yoksun, isteksiz ve—biraz sert olacak belki ama—adeta uyurgezer gibiydiler.
İkinci yarıda biraz daha hareketlendi oyun. Eyüpspor, özellikle 60. dakikadan sonra baskıyı artırdı. Birkaç fırsatı var etmeyi başardılar ama son vuruşlar ya auta gitti ya da Başakşehir'in defansı tarafından bloke edildi. Başakşehir ise—hani şu ünlü kontrataklarıyla bilinen takım—neredeyse yoktu. Sanki oyuncular sahada dolaşıyordu sadece.
Tribünlerde ise durum içler acısıydı. Taraftarlar—özellikle de ev sahibi ekip olan Başakşehir taraftarları—bir an önce gol sesini duymak istiyordu. Ama nafile. Maçın bitiş düdüğü çaldığında, her iki takımın taraftarları da—anlaşılır bir şekilde—hayal kırıklığına uğramıştı.
Peki, bu beraberlik ne anlama geliyor? Başakşehir için bu, sezondaki ikinci golsüz beraberliği oldu. Eyüpspor ise—en azından deplasmanda bir puan alarak—durumu kurtarmış sayılır. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: İki takım da daha iyisini yapabilirdi. Hem teknik direktörler hem de oyuncular—özellikle de forvetler—bu maçta beklenen performansı sergileyemedi.
Sonuç olarak, iki takım da birer puanla yetinmek zorunda kaldı. Taraftarlar ise—maalesef—gol sevincini yaşayamadı. Umarız bir sonraki hafta daha hareketli ve gollü bir maç izleriz.