İstanbul'un iki devi Beşiktaş ve Fenerbahçe karşı karşıya geldiğinde, stadın içindeki gerilimi neredeyse elle tutulur hale geliyor. Öyle ki, bu maçlarda atılan ilk golün önemi sandığımızdan çok daha büyük.
Geçmişe dönüp baktığımızda -ki bu derbinin tarihi bir hayli eskilere dayanıyor- ilk golü bulan takımın maçtan galip ayrılma ihtimali inanılmaz derecede yüksek. Rakamlar konuştuğunda, %70'lere varan bir oran karşımıza çıkıyor ki, bu da demek oluyor ki derbide erken gol bulmak neredeyse yarı yarıya kazanmak anlamına geliyor.
İstatistiklerin Dili
Son 10 yıla baktığımızda, iki takımın karşılaştığı maçlarda ilk golü atan ekip maçı kaybetmeyi neredeyse unutmuş durumda. Tabii istisnalar her zaman var -futbolun güzelliği de bu değil mi zaten?- ama genel tablo oldukça net.
Peki bu durum teknik direktörlerin maç planlarını nasıl etkiliyor? Bence taktikler tamamen bu gerçeğin üzerine kuruluyor. Erken gol peşinde koşmak ya da en azından rakibin erken golünü engellemek... İşte tüm mesele bu!
Psikolojik Üstünlük
Düşünsenize, derbi gerginliği içinde ilk golü atıyorsunuz. Rakibin moralinde ciddi bir çöküş, kendi takımınızda ise inanılmaz bir motivasyon patlaması... Bu psikolojik avantajı sayılarla ölçmek mümkün değil aslında.
Oyunculardan birinin dediği gibi: "Derbide ilk golü attığımız anda tribünler yerinden oynuyor, rakibin gözlerindeki endişeyi görebiliyorsunuz." Gerçekten de öyle -ilk gol derbide her şeyi değiştirebiliyor.
Gelecek maçlarda da bu istatistiğin geçerli olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Ama şunu söyleyebilirim ki, Beşiktaş-Fenerbahçe maçlarında ilk golü kim atarsa, 3 puanı götürme ihtimali bir hayli yüksek görünüyor.
