Göztepe'nin genç yıldızı Mahamadou Bouchouari ile yaptığımız söyleşide, futbolun onun için ne ifade ettiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Sanki dün gibi hatırlıyoruz, o ilk günleri... Futbolun sadece bir oyun olmadığını, bir tutku olduğunu her haliyle ispatlıyor adeta.
"Bir futbolcunun yaşayabileceği en güzel şey nedir biliyor musunuz?" diye soruyor ve hemen cevaplıyor: "Futbol oynamak, sadece oynamak. Sahada olmak, topun peşinden koşmak, takım arkadaşlarınla nefes nefese kalmak... İşte bu kadar basit aslında."
Futbol Aşkı Çocuklukta Başladı
Bouchouari'nin gözleri konuşurken bile parlıyor - futbol onun için sadece bir meslek değil, hayat tarzı. "Küçüklüğümden beri top peşinde koşarım" diyor ve ekliyor: "Annemler evin bahçesindeki çiçekleri hep benim yüzümden değiştirirdi, çünkü top hep oraya kaçardı!"
Futbolcu olma serüvenini anlatırken ses tonundaki o içtenlik, gerçekten etkileyici. Belki de bu yüzden bu kadar hızlı uyum sağladı Göztepe'ye. Türk futbol severlerin sıcak kanlılığından bahsederken "Burada kendimi evimde gibi hissediyorum" diyor ve bu cümleyi kurarken yüzündeki o samimi gülümseme her şeyi anlatıyor aslında.
Göztepe Macerası ve Hedefler
Takım arkadaşlarıyla ilişkisini anlatırken kullandığı şu cümle oldukça dikkat çekici: "Onlar sadece takım arkadaşım değil, ailem gibi. Sahada birbirimizi anlamak için kelimelere ihtiyacımız yok, göz teması yeterli."
Peki ya hedefleri? Bouchouari bu soruya verdiği cevapla aslında ne kadar alçakgönüllü olduğunu da gösteriyor: "Her maç daha iyi olmaya çalışıyorum. Mükemmel diye bir şey yoktur ama ona yaklaşmak için çabalamak var. Göztepe'ye elimden gelen en iyi katkıyı sunmak istiyorum - gerisi zaten kendiliğinden gelecektir."
Genç futbolcu, Türkiye'de oynamanın kariyeri için önemli bir adım olduğunu vurgularken, "Bu ligde oynamak beni hem fiziksel hem mental olarak güçlendirdi" diye ekliyor. Ve şu sözleri ise kulaklara küpe olacak cinsten: "Başarı tesadüf değildir, her gün sahada ter dökmekten geçer."
Bouchouari'nin futbola bakışı, aslında birçok gencin ilham alması gereken türden. Para, şöhret ya da lüks bir hayattan bahsetmiyor - sadece ve sadece futbol aşkından. "Sabah uyandığımda ilk aklıma gelen antrenman oluyor" diyor ve bu cümle bile her şeyi özetliyor aslında.
Son sözleri ise oldukça anlamlı: "Futbol oynamak bir ayrıcalık ve bunun her anının kıymetini bilmek lazım. Ben şanslıyım çünkü sevdiğim işi yapıyorum - daha ne isteyebilirim ki?"