Bursa'nın yeşil-beyazlı ekibi, bu sezon kupaya hızlı bir giriş yaptı ama sandığı kadar kolay olmadı. Sahneye çıkışı, tiyatrodaki ilk perde gibi biraz sakin, belki de fazla tedbirliydi. Rakip, ilk yarıda beklenmedik bir hamleyle golü bulduğunda, tribünlerde bir anlık bir sessizlik çöktü. Kimse böyle bir senaryoyu beklemiyordu doğrusu.
İkinci yarı ise tamamen farklı bir hikâyeydi. Bursaspor sahaya adeta fırtına gibi döndü. Oyuncuların yüz ifadeleri değişmiş, oyunun ritmi hemencecik hızlanmıştı. Topa her dokunuş, her koşu, "buradan dönmeyiz" der gibiydi. Dakikalar ilerledikçe baskı arttı, kaleci önünde top seksek oynar oldu. Ve nihayet... Beklenen an geldi!
Skoru eşitleyen gol, taraftarı yerinden zıplattı. O anki enerji, stadın çatısını uçuracak gibiydi. Artık herkes biliyordu: Maçın tek galibi olacak takım sahada. Son dakikalara doğru, Bursaspor bir kez daha net bir pozisyona girdi. Top ağlarla buluştuğunda, zafer artık Bursaspor'undu. Rakip, elenmenin hüznünü yaşarken, yeşil-beyazlılar bir üst turun yolunu tuttu.
Bu tür maçlar, takımların karakterini gösterir. Pes etmeden, geriden gelip kazanmak – futbolda bundan daha değerli ne olabilir ki? Bursaspor taraftarı bu gece gururla uyuyacak. Kupada yollarına devam etmek, onlar için şimdiden heyecan verici bir macera haline geldi.
