
Tamam, dürüst olalım. Bugünkü maç öyle göz boyayan bir performans değildi. Sahada olan biteni size anlatayım – adeta bir roller coaster gibiydi, inişli çıkışlı.
İlk yarı? Vallahi hiç de fena değildik. Oyunu istediğimiz gibi kurguladık, topa sahiptik, hücum organizasyonlarımız etkiliydi. Ama son paslar, bitiricilik... Of, o konuda ciddi sıkıntılar yaşadık. Sanki son vuruşları yapmaktan çekinir gibiydik, inanılmaz bir şey.
O İkinci Yarı ve Zihinsel Kopuş
Sonra ikinci yarı başladı. Bir şey oldu, anlayamadık. Oyun disiplinimiz, o konsantrasyonumuz bir anda buharlaşıverdi. Kayserispor baskıyı artırdı, biz de kendi kendimizi yemeye başladık. Bu tür maçlarda zihinsel dayanıklılık en az fiziksel hazırlık kadar önemli – ve maalesef o noktada sınıfta kaldık.
Goller geldiğinde ise iş işten geçmişti. İlk goldeki savunma hatası, ikincideki pozisyon... Hepsi birer ders aslında. Bu ligde en ufak hatanın bile nasıl bedeli olduğunu bir kez daha gördük.
Asıl Mesele: Zihniyet Değişikliği
Bakın, mesele sadece teknik ya da taktik değil. Asıl mesele zihniyet. Bu takımın potansiyeli olduğuna yürekten inanıyorum – ama o potansiyeli sürekli kılacak mentaliteyi oturtmamız şart. Her maç, her pozisyon için aynı açlıkla, aynı konsantrasyonla oynamalıyız. Bugün onu yakalayamadık.
Takımım genç, istekli, çalışkan. Ama bu lig tecrübe istiyor, soğukkanlılık istiyor. Zamanla bunu da aşacağız. Taraftarımızdan sabır bekliyorum – inanın, bu yolculukta en büyük destekçimiz onlar.
Önümüzdeki maçlara bakacağız şimdi. Bu maçtan çıkardığımız derslerle çalışmaya, eksikleri gidermeye devam. Ligin başındayız, daha alacak çok yolumuz var.