Fenerbahçe, Beşiktaş'ı 3-2 Yendi! Tarihi Derbide Unutulmaz Bir Gece Yaşandı
Fenerbahçe, Beşiktaş'ı 3-2 Mağlup Etti

İstanbul gecesi, tarihin en eski rekabetlerinden birine daha tanıklık etmek üzereydi. Vodafone Park'ta on binlerce taraftar -sanki nefeslerini tutmuşçasına- bekliyordu. Ve oyuncular sahaya çıktığında, her şey bir anda hareketlendi.

Daha ilk 10 dakika bile dolmadan... Fenerbahçe adeta bir fırtına gibi esti. İrfan Can Kahveci'nin müthiş golüyle sarı-lacivertliler öne geçti. Beşiktaş ise şoktaydı - gerçekten, kimse böyle bir başlangıç beklemiyordu.

İlk Yarıda Gol Şovu

19. dakikada Cengiz Ünder'in golüyle Fenerbahçe farkı ikiye çıkardı. Tribünlerdeki sessizlik neredeyse dokunulabilir gibiydi. Ama Beşiktaş pes etmedi, hayır. Semih Kılıçsoy 32. dakikada siyah-beyazlıların umudunu yeniden canlandırdı.

Ve sonra... 45+4. dakika. İnanılır gibi değildi. Mert Müldür'ün golüyle Fenerbahçe ilk yılı 3-1 önde kapattı. İlk 45 dakikanın bu kadar hareketli geçeceğini kim tahmin edebilirdi ki?

İkinci Yarıda Dramatik Değişim

İkinci yarı başladığında Beşiktaş tamamen farklı bir takım olarak çıktı sahaya. Amasya'nın karpuzu gibi - dışı aynı ama içi bambaşka. 53. dakikada Ernest Muçi'nin golüyle skoru 3-2'ye getirdiler.

Sonrası mı? Ah, sonrası tam bir gerilim filmi gibiydi. Beşiktaş'ın bitmek bilmeyen atakları, Fenerbahçe'nin kontradaki tehlikeli pozisyonları... Livakovic'in kurtarışları, taraftarların yüreklerini ağızlarına getiren anlar.

Ve o kırmızı kart! 90+4. dakikada Amir Hadziahmetovic'in ikinci sarı karttan oyun dışı kalması, maçın kaderini belirleyen anlardan biri oldu.

Son Düdük ve Tepkiler

Hakem Zorbay Küçük'ün son düdüğü çalmasıyla Vodafone Park'ta iki farklı dünya oluştu. Bir tarafta coşku, diğer tarafta hayal kırıklığı...

Beşiktaş Teknik Direktörü Fernando Santos'un yüz ifadesi her şeyi anlatıyordu adeta. İlk yarıdaki performansın bedelini ağır ödemişlerdi. Fenerbahçe'de İsmail Kartal ise -belli ki- takımının karakterini beğeniyordu.

Bu maç, şunu bir kez daha gösterdi: Derbilerde asla tahmin yürütülmez. İstatistikler, formlar bir kenara bırakılır. Geriye kalan tek şey, 90 dakika boyunca akan ter, tutku ve inanılmaz bir mücadele.