Tam da derbi heyecanının tavan yaptığı o kritik gün öncesinde, Gençlerbirliği'nden herkesi şaşırtan bir hareket geldi. Sporun sadece saha içindeki mücadeleden ibaret olmadığını hatırlatan, insanı içinden sarsan türden bir jest bu.
Takımın resmi sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, "Yarınki Konyaspor maçımız öncesi taraftarlarımızla birlikte Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekmek istiyoruz" ifadeleri kullanıldı. Bu sadece basit bir mesaj değil, yürekleri burkan bir çağrıydı adeta.
Kalpleri Isıtan Dayanışma Ruhu
Öyle ki, kulübün bu hamlesi taraftarlardan da büyük destek gördü. Maçtan saatler önce stadyum çevresinde toplanan taraftarlar, "Spor birleştirir, ayrıştırmaz" sloganlarıyla kulübünün yanında olduğunu gösterdi. Kimi taraftarların gözlerindeki o duygu yüklü ifade, her şeyi anlatmaya yetiyordu aslında.
Gençlerbirliği yönetiminden bir yetkili, ismini vermeden yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Biz sadece futbol oynayan bir takım değiliz. Toplumun bir parçasıyız ve yaşanan insani dramlara kayıtsız kalamayız. Bu mesajımızla küçük de olsa bir farkındalık yaratabildiysek ne mutlu bize."
Spor Dünyasından Tepkiler
Diğer kulüplerden de bu anlamlı hareket için tebrik mesajları yağdı. Konyaspor başta olmak üzere birçok Süper Lig takımı, Gençlerbirliği'nin bu hassas yaklaşımını takdir ettiklerini belirtti. Hatta maç öncesi normalde gergin geçen atmosfer, bu jest sayesinde daha sıcak bir havaya büründü.
Peki ya taraftarlar ne düşünüyor? Stadyum önünde konuştuğumuz bir Gençlerbirliği taraftarı, "Gurur duyuyorum" diyor ve ekliyor: "Takımımız sadece futbol oynamıyor, aynı zamanda değerlerimize sahip çıkıyor. Bu, galibiyetten bile daha değerli."
Maçın kendisi de oldukça çekişmeli geçti - iki takım da sahada üstünlük kurmak için var gücüyle mücadele etti. Ama o gün, skordan çok daha önemli bir şey vardı: sporun birleştirici gücü.
Sonuç olarak, Gençlerbirliği'nin bu hareketi sporda sosyal sorumluluğun ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Futbolun, sadece 90 dakikalık bir oyundan ibaret olmadığını, toplumsal meselelere de dokunabildiğini hatırlattı. Ve belki de en önemlisi - insanlığın, her şeyin üstünde olduğunu.