
Düşünsenize... Sahada geçen tam 7 yıl, sayısız kupa ve asla unutulmayacak anılar. İşte İlkay Gündoğan'ın Manchester City'yle olan hikayesi tam olarak böyleydi. Ve şimdi, bu destansı yolculuk sona eriyor.
O inanılmaz duyguları şöyle dile getiriyor: "Bu kararı vermek benim için hiç kolay olmadı, inanın. Manchester City sadece bir kulüpten çok daha fazlasıydı benim için – adeta bir evim, ailem gibiydi."
Hatırlarsınız, 2016'da Dortmund'dan City'ye transfer olmuştu. O günden bugüne inanılmaz bir dönüşüm yaşadı. İngiliz futbolunun en zorlu liginde kendine sağlam bir yer edindi. Hem de nasıl!
Başarılarla Dolu Bir Destan
Gündoğan'ın City'deki kariyeri tam anlamıyla başarılarla dolu geçti. Beş Premier League şampiyonluğu, iki FA Kupası, dört Lig Kupası ve en unutulmazı olan o UEFA Şampiyonlar Ligi zaferi! Evet, geçen sezonki o muhteşem finalde attığı kritik golü kim unutabilir ki?
Kendisi bu konuda şöyle diyor: "Takım kaptanı olmak benim için tarifsiz bir onurdu. Bu armayı taşımak, bu tarihi kulübü temsil etmek... Kelimelerle anlatılamaz bir duygu."
Taraftarlara Son Sesleniş
Taraftarlara olan sevgisini ise şu sözlerle ifade ediyor: "Sizler inanılmazdestekçilersiniz. İyi günde kötü günde hep yanımızdaydınız. Bu bağ asla kopmayacak, emin olun."
Ve o meşhur sözler: "Once a Blue, always a Blue!" – yani "Bir kez City'li, her zaman City'li!"
Şimdi yeni bir macera kendisini bekliyor. Barcelona'ya transfer olduğu konuşuluyor – kim bilir, belki de İspanya'da yeni bir efsane doğacak. Ama Manchester'da bıraktığı iz asla silinmeyecek.
Son sözü ise oldukça anlamlı: "Teşekkürler Manchester City. Bana her şey için teşekkürler... Buraya ait hissetmem için gösterdiğiniz sevgi ve desteğe minnettarım."