İzmir'in gururu Göztepe, adeta bir kâbustan uyanır gibiydi. Dört maçtır içinde debelendiği galibiyetsizlik çukurundan nihayet sıyrılmayı başardı. Bodrum'un o bunaltıcı sıcağında, rakibinin evinde kazanılan bu zafer, taraftarların yüzünü güldürdü desem yanlış olmaz.
Maçın ilk yarısı... Of, o ilk yarı gerçekten çekilmez gibiydi. Taraftar tribünlerde 'Yönetim istifa' sloganları atarken, sanki her şey daha da kötüye gidecekmiş hissi vardı. Ama futbol işte, bir an her şey değişiveriyor.
Dakika 57: Her Şeyi Değiştiren An
Steven Caulker - İngiliz stoper adeta bir kurtarıcı gibi geldi. Kornerden gelen topu kafayla ağlara yolladığında, takımına hem moral hem de liderlik etti. Bu gol, takımda gözle görülür bir rahatlama yarattı. İnanın, o andan sonra Göztepe bambaşka bir takım oldu.
Ve sonra... 67. dakikada Beykan Şimşek. Genç oyuncunun golü ise adeta nakış gibi işlendi. Serbest vuruştan topu ağlara bırakırken, Bodrumspor kalecisinin hiç şansı yoktu. İki gol arasında sadece on dakika - Göztepe'nin toparlanma hızı gerçekten etkileyiciydi.
Son Dakika Gerginliği
Tabii her şey toz pembe değildi. Bodrumspor'un 90+5'te bulduğu gol, bitiş düdüğüne kadar taraftarların kalbini ağzında tuttu. O son anlarda 'Yine mi olacak?' diye düşünmeden edemedik. Ama hayır, bu kez kader Göztepe'den yanaydı.
Takımın teknik direktörü Ümit Özat'ın yüz ifadesinden rahatlamayı görmek mümkündü. Şu son haftalarda onun da canı gerçekten yanmıştı. 'Artık düze çıkıyoruz' der gibi bakıyordu sanki.
Bu galibiyetle Göztepe, puanını 16'ya yükseltti ve ligdeki konumunu sağlamlaştırdı. Taraftarlar için ise bu zafer, sadece üç puan değil; aynı zamanda kaybolan umutların yeniden filizlendiği bir andı.
Peki ya bundan sonrası? Göztepe'nin bu performansı sürdürebilmesi için hâlâ yapması gerekenler var. Ama bugün, en azından doğru yolda olduklarını gösterdiler. Futbol böyle bir şey işte - bir gün her şey ters gider, ertesi gün her şey mükemmel olabilir.
