Tam da herkesin 'artık yeter' dediği noktada, İbrahim Hacıosmanoğlu patladı! Türkiye'de şampiyon olmanın bile insanları mutlu etmeye yetmediğini söylerken, aslında hepimizin içinde bir yerlerde hissettiği o rahatsız edici gerçeği dile getirdi.
"Bir kupa alıyorsunuz, ertesi gün 'Neden ikincisini almadın?' diye soruyorlar," diyor Hacıosmanoğlu, sesinde hem yorgunluk hem de isyan var. Sanki Türk sporunun kronik hastalığını teşhis ediyor: Doyumsuzluk.
Başarı Asla Yeterli Değil
Düşünsenize... Ligde zirveye çıkıyorsunuz, taraftar coşuyor ama bu coşku bir hafta bile sürmüyor. Hemen yeni hedefler, yeni beklentiler... Sanki başarının tadını çıkarmak yasakmış gibi!
Hacıosmanoğlu'nun dediği gibi: "Türkiye'de başarıyı kutlamaya vakit yok. Hemen 'Daha fazlasını istiyoruz' diye baskı başlıyor." Belki de bu yüzden sporcularımız hep gergin, yöneticiler hep stresli.
Peki Neden Böyleyiz?
- Kısa vadeli başarı takıntısı
- Sürekli kıyaslama hastalığı
- Sabırsız taraftar profili
- Medyanın bitmek bilmeyen eleştiri bombardımanı
Aslında sorun sadece sporda değil - bu bir toplumsal refleks haline geldi. Hacıosmanoğlu'nun sözleri sadece kulüp başkanlarını değil, hepimizi düşündürmeli.
Sonuç mu? Belki de artık başarının değerini bilmeyi öğrenmeliyiz. Yoksa her şampiyonluk, bir sonraki için verilen sınav olmaktan öteye geçemeyecek...
