
Antrenman sahasının o bildik çim kokusunun arasında, yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında. Ter henüz kurumamışken, mikrofonlara yansıyan sözler ise oldukça sertti.
"Biz buraya sadece forma giymeye gelmedik" diye başladı konuşmasına, gözlerinde ciddi bir endişeyle. "Maalesef istediğimiz o seviyenin çok ama çok uzağındayız. Bu kadar net söyleyebilirim."
Antrenman Performansı Hocayı Üzdü
Oyuncuların antrenmandaki performansından hiç mi hiç memnun kalmamış anlaşılan. "Bugünkü çalışmada gördüklerim beni pek mutlu etmedi" derken, ses tonundaki hayal kırıklığı hissediliyordu adeta. "Aslında daha iyi olabileceğimize inanıyorum ama..."
Tam burada derin bir nefes aldı. Sanki söyleyeceklerini tartıyor gibiydi. "Ama demek ki henüz hazır değiliz. Yolumuz uzun, çok uzun."
Takımın Durumu Masaya Yatırıldı
Peki neydi bu kadar canını sıkan? İşte orası biraz karışık. Takım olarak bir türlü istenilen uyumu yakalayamadıklarını itiraf etti. "Saha içindeki koordinasyon, pas tercihleri, hücum organizasyonu... Hepsi istediğim düzeyin altında kalıyor."
Aslında oyuncuların bireysel olarak iyi olduğunu düşünüyor. Ama işte o meşhur 'takım ruhu' bir türlü oturmuyor. "Bireysel yetenekler var evet, ama futbol tek başına oynanan bir oyun değil ki!" diye içini çekti.
Gelecek Hafta İçin Planlar
Önümüzdeki hafta oynanacak maç için ise beklentileri daha farklı. "Çok daha sıkı çalışmamız gerekiyor" diyor, alnındaki çizgiler derinleşirken. "Belki de bazı şeyleri yeniden düşünmenin zamanı geldi."
Ne demek istediğini tam olarak açıklamadı ama... Kadroda değişiklikler olabilir mi acaba? "Her oyuncu kendisiyle yüzleşmeli" cümlesi ise oldukça manidardı.
Son sözleri ise hem bir uyarı hem de bir umut ışığı barındırıyordu: "Bu iş kolay değil. Ama pes etmek gibi bir lüksümüz yok. Çalışacağız, düzeleceğiz."