Bom dia, Lizbon! Futbolun en renkli, en tartışmalı, en büyük karakterlerinden biri, nihayet memleketine geri dönüyor gibi görünüyor. Evet, yanlış duymadınız. Jose Mourinho, Sporting ve Porto'nun ardından Portekiz'in bir diğer devi Benfica'nın başına geçmek için kolları sıvadı.
Haberi duyar duymaz insanın aklına hemen o meşhur Old Trafford'da koşuşturması, Stamford Bridge'deki zaferleri ya da San Siro'daki trikotları geliyor. Ama şimdi sıra, belki de kariyerinin en duygusal durağında. Çünkü bu, bir eve dönüş hikayesi.
Resmi kaynaklar –ki artık neredeyse her şey resmi sayılır– Mourinho'nun Benfica yönetimi ile son noktayı koyduğunu belirtiyor. İmzalar, 2027 yılına kadar geçerli olacak şekilde atıldı. Yani, en azından iki sezon boyunca onu Portekiz liginde izleyeceğiz. Heyecanlı mı? Bence fazlasıyla.
Peki neden Benfica? Aslında cevap çok basit: Mourinho için bu sadece bir iş değil, aynı zamanda bir miras meselesi. Kendisi, bir zamanlar –hem de kısa bir süreliğine– Benfica'nın genç takım antrenörlüğünü yapmıştı. Hatta bir ara A takımın başına bile geçmişti; ta ki anlaşmazlık yüzünden bir hafta sonra istifa edene kadar. İronik, değil mi? Ama futbol her zaman böyle sürprizlerle dolu.
Taraftar Ne Diyor?
Lizbon sokaklarında ise durum karışık. Kimi taraftar bu imzayı bir rüyanın gerçekleşmesi olarak görürken, kimi de Mourinho'nun son yıllardaki performansını sorguluyor. Roma'dan ayrıldıktan sonra biraz pasif kalan teknik adam, şimdi herkesi yeniden şaşırtmayı planlıyor olmalı.
Ve tabii, baskı. Mourinho'yu sevenler bilir; o, baskıyı adeta bir motivasyon aracı olarak kullanır. Benfica'nın taraftar beklentisi ise muazzam. Ligde ve Avrupa'da kesinlikle başarı bekliyorlar. Mourinho'nun buna nasıl yanıt vereceği ise önümüzdeki sezonun en büyük merak konularından biri.
Sonuç olarak, bu transfer sadece bir teknik direktör değişikliği değil. Bu, bir statement. Benfica'nın Avrupa'da yeniden söz sahibi olmak istediğinin en net göstergesi. Mourinho ise –her zamanki gibi– bu projeye kendi karakteri, kendi vizyonu ve o meşhur 'özel bir' özgüveni ile damgasını vuracak.
Gerisi mi? Onu da zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebiliriz: Portekiz Ligi, önümüzdeki sezon çok daha renkli geçecek!
