İstanbul'un nefes kesen bir cumartesi akşamında, Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu'nda oynanan Kasımpaşa - Beşiktaş maçı adeta bir duygu fırtınasına dönüştü. Taraftarların ciğerleri yırtılırken, sahada ise akıllarda kalacak anlar yaşandı.
Maçın belki de en kritik anı 67. dakikada geldi. Hakem Ali Şansalan'ın düdüğü çalmasıyla birlikte herkes dondu kaldı. Penaltı! Beşiktaşlı futbolcuların yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı - bir anlık şaşkınlık, ardından gelen coşku dalgası.
O Penaltı Vuruşu ve Ardından Gelenler
Topun başına geçen oyuncunun gözlerindeki kararlılık görülmeye değerdi. Koştu, vurdu ve... Ah, o top! Sanki bir rüzgar esti de topun yönünü değiştirdi. Üst direkten dönen top, adeta izleyenlerin yüreğini ağzına getirdi. Kaleci de, forvet de bir anlığına donup kaldılar.
Tam "gol" diye bağıracaktınız ki, VAR'ın o meşhur işareti geldi. Ofis ekranlarına kilitlendik. Dakikalar geçmek bilmiyordu. Hakem kulaklığına elini götürdüğü anda stadyumdaki sessizliği tarif etmek imkansız. Ve işte o karar: Gol iptal!
Teknik Direktörlerin Tepkileri
Kenarda olan biteni izleyen teknik adamların yüz ifadeleri her şeyi anlatıyordu aslında. Bir yanda hayal kırıklığı, diğer yanda hafif bir rahatlama. Futbol böyle bir şey işte - bir an mutluluk, iki an hayal kırıklığı.
Maçın genelinde aslında dengeli bir oyun vardı. Kasımpaşa ev sahibi olmanın avantajını kullanmaya çalışırken, Beşiktaş da deplasman zorluğuna rağmen etkili pozisyonlar bulmayı başardı. Ama bazen futbol sadece istatistiklerden ibaret değil, değil mi?
Son dakikalara doğru tempoyu artıran takımlar, galibiyeti almak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Fakat ne çare ki, skor tabelası değişmedi. Maç, her iki takım için de hayal kırıklığıyla sonuçlandı diyebiliriz.
Bu tür maçlar bize şunu gösteriyor: Futbol sadece kazanan ve kaybedenden ibaret değil. Bazen sahadaki mücadele, gösterilen çaba ve yaşanan duygular, skordan çok daha önemli olabiliyor. Belki de bu yüzden bu oyunu bu kadar çok seviyoruz.
