Kayseri'de akşamın serin havası, Kadir Has Stadı'nda yükselen futbol coşkusuyla ısındı adeta. Sahada iki takım da hiçbir şeyi esirgemedi, her şeyini ortaya koydu. Ve maçın daha ilk dakikalarından itibaren nefesler kesildi.
Dakika 7'yi gösterdiğinde, Başakşehir'in genç yıldızı Oğuz Aydın, topu ağlarla buluşturdu. Sanki bir anda her şey değişiverdi. Taraftarlar ayağa fırlamıştı. Ama Kayserispor pes etmeye niyetli değildi, hayır, hiç değildi.
Gol Yağmuru ve Müthiş Dönüş
İkinci yarıya bambaşka bir Kayserispor çıktı. Dakika 51... Gökhan Sazdağı'nın vuruşu fileleri havalandırdı. Her şey yeniden başlıyordu sanki. Sadece 9 dakika sonra, Mame Thiam'ın müthiş golüyle ev sahibi öne geçti! Stad adeta yıkılıyordu.
Fakat futbol böyle bir şey işte. Her şey bitmiş gibi görünürken, bambaşka bir hikaye yazılabiliyor. Başakşehir toparlandı, kendine geldi. Ömer Ali Şahiner, 72. dakikada durumu eşitledi. O anki sessizlik, sonraki golün habercisi gibiydi.
Ve işte o an... 88. dakika. Jerome Opoku, unutulmaz bir golle takımını galibiyete taşıdı. Seyirciler şaşkındı, teknik direktörler heyecanlı, oyuncular ise yorgunluk ve mutluluk arasında gidip geliyordu.
Maçın Perde Arkası ve İstatistikler
Aslında rakamlara bakınca dengenin ne kadar ince olduğu görülüyor. Toplam 22 şut, 10 sarı kart ve hiç eksilmeyen bir tempo. Her iki takım da adeta bir savaş verdi saha içinde. Kayserispor'un iki golüne rağmen, Başakşehir'in son dakikalardaki direnci maçın kaderini değiştirdi.
Teknik direktörlerin yüz ifadeleri bile başlı başına bir hikayeydi. Zafer kazanan tarafta sevinç, kaybeden tarafta ise derin bir hüzün... Futbolun acımasız ama bir o kadar da büyüleyici yüzü işte buydu.
Bu maç bize bir kez daha gösterdi ki; futbol asla sadece rakamlardan ibaret değil. İnanç, azim ve o son ana kadar mücadele etmek... İşte gerçek zafer burada yatıyor. Kayseri'de yaşananlar, lig tarihine altın harflerle yazılacak türden bir mücadele örneğiydi.
