
Adeta bir fırtına gibi esiyordu Konya'da hava. Tümosan Konyaspor taraftarı, tribünlerde inanılmaz bir atmosfer yaratmıştı - sanki her şeyi yerinden oynatacaklardı.
Ve öyle de oldu.
Maçın henüz 18. dakikasında Oğulcan Çağlayan, adeta bir ok gibi fırladı ve topu ağlarla buluşturdu. Gol anında stadyumda kopan gürültüyü tarif etmek mümkün değil. İnsan kulaklarının zarar verebilecek kadar yüksek bir ses!
Başakşehir ise bu golün şokunu üzerinden atamadan, 35. dakikada ikinci yumruğu yedi. Oğulcan yine sahneye çıktı ve fileleri bir kez daha havalandırdı. İnanılmaz bir performans sergiliyordu bu genç yetenek - adeta takımının sırtını tek başına taşıyordu.
İkinci Yarıda Değişen Oyun
İkinci yarıya bambaşka bir Başakşehir çıktı. Sanki uyanmışlardı bir anda. 57. dakikada Lucas Lima'dan gelen gol, misafir takıma umut verdi. Maçın geri kalanında baskıyı artırdılar, Konyaspor kalesinde fırtına estirdiler.
Ama olmadı. Konyaspor savunması adeta bir kale gibiydi - her topa müdahale, her atakta mücadele. Son dakikalarda Başakşehir'in attığı gol ofsayt nedeniyle iptal edilince, Konya'daki sevinç iyice arttı.
Maç bitiş düdüğüyle birlikte saha bir anda coşku denizine dönüştü. Oyuncular, teknik ekip, taraftarlar... Herkes birbirine sarılmış, bu önemli galibiyeti kutluyordu. Oğulcan Çağlayan ise maçın tartışmasız yıldızıydı - attığı iki golle takımına puanları getiren isim oldu.
Bu sonuçla Konyaspor, ligdeki pozisyonunu güçlendirirken, Başakşehir ise kaçırdığı fırsatların üzüntüsünü yaşıyor. Futbol böyle bir şey işte - bazen bir oyuncunun sırtında taşıdığı takım, bazen de kaçırılan fırsatlar maçın kaderini belirliyor.