Tam da herkesin 'Bu sefer işler zorlaşacak' dediği anda, Jose Mourinho sahaya çıkıp bir kez daha neden 'Özel Bir' olduğunu kanıtladı. Benfica'nın kalesine diktiği gözler, adeta bir avcının hedefini kollaması gibiydi. Ve sonuç? Beklentileri alt üst eden bir performans!
İlk 45 Dakika: Oyuna Damga Vuran Kontrol
Maçın başlangıç vuruşundan itibaren Mourinho'nun takımı, sanki sahada fazladan bir oyuncu varmışçasına hâkimiyet kurdu. Top sürme oranları, pas isabetleri—her şey kusursuzdu. Benfica'nın savunması ise tıpkı bir yaz gecesinde ateş böceklerini yakalamaya çalışan çocuklar gibi çaresiz kaldı.
Kritik An: Golün Anatomisi
34. dakikada yaşananlar, tam bir strateji şaheseriydi. Sol kanattan gelen ortada, Benfica defansı 'Acaba?' derken, Mourinho'nun oyuncusu topu ağlarla buluşturdu. Gol sonrası Portekizli teknik adamın yüzündeki o belli belirsiz gülümseme—her şeyi önceden planladığının kanıtı gibiydi.
İkinci yarı? Benfica'nın umutlarını bir bir söndüren bir performans daha. Mourinho'nun oyuncu değişiklikleri, adeta bir satranç ustasının hamleleri gibiydi. 78. dakikada sahaya sürdüğü genç yetenek, maçın kaderini değiştiren asist yaptı.
Son Söz: Neden Hala En İyilerden Biri?
Mourinho'nun bu maçtaki performansı, onun neden hala dünya futbolunun en saygın teknik direktörleri arasında olduğunu gösterdi. Rakibin tüm planlarını alt üst eden, oyuncularını sahada birer sanatçıya dönüştüren bir yaklaşım. Benfica taraftarları ise maç bitiminde tribünlerde 'Mourinho büyüsü' diye mırıldanıyordu.
Peki sizce? Bu performans, Mourinho'nun kariyerindeki en iyi taktik gösterilerinden biri miydi, yoksa daha iyilerini de görecek miyiz? Cevap, önümüzdeki haftalarda oynanacak maçlarda saklı...
