
İşte o an... Düzce'nin nemli, soğuk havası sahaya çökmüşken, 67. dakikada her şey değişti. Sanki bir anda ortaya çıktı. Pendikspor'un genç yeteneği, topu ayağına alır almaz kalabalığı yarıp geçti ve fileleri havalandırdı. Tek gol, ama koskoca bir tur demekti.
Düzcespor, saha avantajını kullanmak için baskı kurmaya çalıştıysa da Pendikspor'un defansif organizasyonu adeta bir duvar gibiydi. Özellikle ilk yarıda orta sahada yaşanan mücadeleler, tribünleri ayakta tutacak cinstendi. Taraftarların 'Gol!' diye haykırdığı birkaç pozisyonda top ya auta gitti ya da Pendikspor kalecisinin olağanüstü müdahalelerine takıldı.
İkinci Yarıda Değişen Oyun
İkinci 45 dakikaya hangi takımın daha istekli çıkacağını merak ediyorduk. Nitekim, Pendikspor beklenen hamleyi yaptı. Daha agresif, daha golcü bir futbol oynamaya başladılar. Ve nihayet, 67. dakikada beklenen oldu. Seri bir kontraatak sonrası, top ayağına geldiği anda bitirici vuruşu yapan futbolcu, takımını bir üst tura taşıyan isim oldu.
Düzcespor, son dakikalara kadar dengeyi bulmak için uğraştı. Hücum hattında oyuncu değişiklikleri yaptı, topu daha çok Pendikspor kalesine yollamaya çalıştı. Ama olmadı. Pendikspor'un savunması, adeta çelikten bir iradeyle gol yememek için direndi. Son düdükte yüzlerdeki ifadeler her şeyi anlatıyordu: Bir taraf sevinçten uçuyor, diğer taraf ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyordu.
Kupalar böyle işte... Bazen tek bir gol, tek bir an, koskoca bir sezonun emeğini bir anda anlamsızlaştırabiliyor. Pendikspor, yoluna devam ediyor. Düzcespor ise bu acı tadı unutmak için ligdeki maçlara odaklanmak zorunda. Futbol böyle bir şey; acısıyla tatlısıyla devam ediyor.