Avrupa futbolunun tozunu attıran bir haftayı daha geride bıraktık. Öyle ki, bazı takımlar için bu hafta adeta bir dönüm noktası oldu derler ya, işte öyle bir hafta.
Real Madrid taraftarı şokta! Kulüp yönetiminin sabrının taşmak üzere olduğu konuşuluyor. Son maçlardaki performans -açıkçası- hiç de iç açıcı değil. Sanki takım sahada değil de, başka bir gezegende oynuyormuş gibiydi. Taraftar tribünlerde hayal kırıklığı içinde, teknik ekibin geleceğiyle ilgili soru işaretleri giderek büyüyor.
Milan'dan Liderlik Vuruşu
Serie A'da ise durum tam tersine heyecan verici. AC Milan, göz kamaştırıcı bir performans sergileyerek -inanılmaz bir şekilde- ligde liderliğe yükseldi. Sanki her oyuncuya sihirli bir dokunuş gelmiş gibiydi. Rakip savunmalar onları durdurmakta âdeta çaresiz kaldı.
Premier Lig'de Heyecan Dorukta
İngiltere'de işler gerçekten karışık. Ligin zirvesindeki mücadele -bana kalırsa- bu sezon daha da kızışmış durumda. Takımlar arasındaki puan farkları o kadar az ki, bir hafta içinde her şey altüst olabiliyor. Taraftarlar için nefes kesen bir maraton bu.
La Liga'da Barcelona ve Atlético Madrid'in durumu ise... Eh, şöyle söyleyeyim: ikisi de istikrar konusunda sıkıntı yaşıyor. Bazen harika oynuyorlar, bazen de -affedersiniz- sahada kayboluyorlar. Bu tutarsızlık onları zor durumda bırakıyor doğrusu.
Bundesliga ve Ligue 1'deki Manzara
Almanya'da Bayern Münih her zamanki gibi dominant görünüyor ama -sakın ha- bu sezon rakiplerinin daha iddialı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Dortmund, Leipzig takımları hiç de fena değil.
Fransa'da PSG'nin yıldız kadrosuna rağmen beklenen performansı sergileyemediği maçlar oluyor. Diğer takımların bu durumu fırsata çevirmeye çalıştığı açık. Lille ve Marsilya'nın bu sezon sürpriz yapabileceğini düşünüyorum.
Kısacası, Avrupa futbolu bu sezon gerçekten nefes kesici bir hal aldı. Kim lider kalacak, kim düşecek -hepsini zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebilirim ki, bu haftanın sonuçları birçok kulübün kaderini değiştirecek türden.